Bu yılki AB İlerleme Raporu’nda, diğer birçok fasılda olduğu gibi, Bilgi Toplumu ve Medya Fasılı’nda da eleştiriler ve olumsuz tespitler ağırlığını koruyor. Yapılan tespit ve eleştiriler temelde üç noktada özetlenebilir: (1) medyadaki durumun ifade özgürlüğü açısından gittikçe kısıtlayıcı kurallar içermesi, (2) sabit telefon ve internet pazarlarında rekabetin yetersizliği, (3) hem operatörler hem de tüketicilere yönelik aşırı vergi ve ücretlerin varlığı.
Sırasıyla gidersek, özellikle olağanüstü hal düzenlemeleriyle görsel ve işitsel medya için uygulanan politikaların, tekelin önlenmesine dair bazı uluslararası anlaşmaların ve AB müktesebatının gerisine düştüğü önemle vurgulanıyor. Özellikle Mart 2018’de RTÜK’ün görev alanının internet üzerinden yayın yapan medya hizmet sağlayıcısı ve platform işletmecilerinin yayın hizmetlerini de içine alacak şekilde genişletilmesinin endişe ile karşılandığı belirtiliyor. Hatta bu endişe somutlaştırılarak, yapılan değişikliklerle RTÜK’e internet ortamında yapılan yayınlara yasak getirme yetkisi verildiği ifade ediliyor. Rapor’da ayrıca, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un BM’nin ve Avrupa Konseyinin tavsiyelerine uygun olarak tadil edilmediğine dikkat çekiliyor.
Elektronik haberleşme ile bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda yapılan eleştirilerin başında ise, piyasa erişimi ve evrensel hizmet ile ilgili mevzuatın AB müktesebatıyla uyumlaştırılmasında ilerleme kaydedilmediği dile getiriliyor. Her ne kadar, mobil ve sabit genişbant penetrasyon oranlarında iyileşme yaşansa da, hem bu oranların OECD ülkeleri ortalamasının gerisinde kalmasına hem de sabit telefon ve geniş̧ bant piyasasında etkili rekabetin sağlanamadığına ayrıca vurgu yapılıyor.
Bu son nokta ile bağlantılı olarak Raporda, hem operatörler hem de tüketiciler üzerindeki vergi ve ücretlendirme yüküne dikkat çekiliyor. Rapora göre, sabit telefon operatörlerine yönelik asgari sermaye gerekliliği piyasaya girişin önünde halâ etkili bir engel oluşturuyor. Belediyeler tarafından geçiş̧ hakları ve baz istasyonlarının kurulumu için istenen ücretler ise operatörlerin maliyetlerini daha da yükseltiyor. Ayrıca, vergilendirme rejimi halâ karmaşıklığını korurken, vergi oranları da artmaya devam ediyor. Buna örnek olarak da, Aralık 2017’de, internet hizmetlerine uygulanan %5’lik özel iletişim vergisinin Aralık 2017’de diğer hizmetlerdeki oranlar ile eşitlemek maksadıyla %7,5’a çıkartılması gösteriliyor.
Bu manzara karşısında AB’nin beklentisi ise, gerek medya gerekse internet üzerindeki kısıtlayıcı hükümlerin AB müktesebatına uygun şekilde hızla tadil edilmesi, ve elektronik haberleşme sektöründe yetkilendirme, piyasa erişimi, geçiş̧ hakkı ve evrensel hizmete ilişkin düzenlemelerin AB müktesebatına daha da uyumlu hale getirmesi şeklinde belirtiliyor.