Alman Rekabet Hukuku kurallarında, özellikle AB Özel Tazminat Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin olarak bazı önemli değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu değişiklikleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Yeni M&A Kontrolü Eşiği: Bu değişiklerden ilki yeni M&A kontrolü eşiğinin getirilmesidir. Bu yeni eşiğe “WhatsApp Boşluğu” da denilmektedir. Alman hukukunda, önceki M&A kontrol eşiğine göre ilgili teşebbüslerin dünya çapında cirolarının toplamının 500 milyon Euro’yu, teşebbüslerden en az birinin Almanya cirosunun 25 milyon Euro’yu ve diğer teşebbüsün Almanya cirosunun 5 milyon Euro’yu geçmesi gerekiyordu. Yeni getirilen ek M&A kontrol eşiğine göre ise 5 milyon Euro’luk eşiğin aşılmadığı ancak işlemin değerinin 400 milyon Euro’yu aştığı ve işlemin Almanya’da önemli yerel etkiler doğuracak nitelikte olduğu durumlarda söz konusu işlemi bildirme yükümlülüğü getirilmektedir.
AB Tazminat Yönetmeliği’nin uygulanması: AB Tazminat Yönetmeliği’nin uygulanması bakımından en önemli değişikler, kartel ihlallerinin zararlı olduğu karinesi ile sınırlama süresinin uzatılması ve açıklama hakkını ilgilendirmektedir. Değişiklikler mevcut içtihatlarda yer alan kartellerin zararlı olduklarına dair aksi ispatlanabilen karineyi kanunlaştırmıştır. Hali hazırda 3 yıl olan sınırlama süresi ise 5 yıla çıkarılmıştır. Ayrıca, dosyaya erişim ve delillerin açıklanma hakkı gibi idari ve medeni usulü haklarına ek olarak, tazminat davası taraflarının birbirlerine ve üçüncü kişilere karşı delillerin açıklanmasını talep etme yönünde maddi bir hakka sahip olmaları sağlanmıştır. Bu talepler kartele ilişkin tazminat davalarında söz konusu olabilecektir.
Rekabet cezalarından grup sorumluluğu (“Sosis Boşluğu”): Değişiklik, AB’deki “ekonomik bütünlük” prensibine benzer şekilde ana şirketin rekabet ihlallerinden doğrudan sorumluluğunu düzenlemektedir. Böylece söz konusu değişiklik, çalışanlarının veya yöneticilerinin rekabet ihlalleri işlemeleri durumunda yalnızca tüzel kişiliğin sorumlu tutulabileceğini öngören Alman şirketler hukuku ve idari para cezaları hukukunun temel prensiplerinden ayrılmaktadır. AB hukukunda olduğu gibi, sorumluluk ana şirketin çalışanlarının veya yöneticilerinin ihlale konu kartele dahil olup olmadıklarından veya ilgili kartel ihlalini bilip bilmemelerinden bağımsız bir şekilde söz konusu olabilecektir. Bu şekilde genişletilmiş sorumluluk aynı zamanda halefler için de söz konusudur. İlgili faaliyet varlık satışı dahilinde satılmış olsa da, eski ve yeni faaliyet arasında “ekonomik kimlik” söz konusu ise devralan sorumlu tutulabilecektir. Bu duruma Sosis Boşluğu denilmesinin sebebi bir Alman sosis kartelinin faaliyetlerini yeniden yapılandırarak 128 milyon Euro tutarında para cezasından kurtulmuş olmasıdır. Böylece söz konusu değişiklikler “Sosis Boşluğu”nu kapamıştır.
Dijital konseptler ve online platformlar: Değişiklik, servislerin ücretsiz olduğu durumlarda bile bir pazar belirlenmesine özellikle dikkat ederek ve çok taraflı pazarların ve ağların analiz edilmesinde ağ etkilerini dikkate alarak dijital konseptleri düzenlemiştir.
Basın işbirlikleri için kartel yasağından muafiyet ve yatırım bankaları için birleşme kontrolünden muafiyet: Yazı işleri aktivitelerini ilgilendirmediği sürece, gazete ve dergi yayımcıları arasındaki işbirliği muafiyetten yararlanmaktadır. Aynı banka topluluğunun (örneğin, Alman yatırım bankaları) üyelerini içeren işlemler ise belli şartlar altında birleşme kontrolüne tabi tutulmamaktadır.
Bakanlık izin prosedürünün değiştirilmesi: Alman Federal Kartel Ofisi tarafından izin verilmeyen Edeka/Tengelmann market birleşmesine Bakanlık tarafından izin verilmesine ilişkin yapılan eleştiriler doğrultusunda Bakanlık izin prosedürüne ilişkin yeni kurallar getirilmiştir.
Söz konusu değişiklikler 9 Haziran 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Zaman bakımından uygulaması açısından aşağıdaki durumlar söz konusudur:
- AB Yönetmeliği’nin uygulanma süresi 26 Aralık 2016 tarihinde sona ermiştir. Bu nedenle rekabet hukuku ile ilgili tazminat davalarına dair esasa ilişkin hükümlerin geçmişe dönük olarak 27 Aralık 2016 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlenmiştir. Usule ilişkin hükümler ise yalnızca bu tarihten sonra açılan davalar için uygulama alanı bulacaktır.
- Sınırlama süresinin uzatılmasına ilişkin hüküm ise henüz zamanaşımına uğramamış mevcut taleplere geçmişe dönük bir şekilde uygulanacaktır.
- Grup sorumluluğunun genişletilmesine ilişkin hükümler ceza hukukunun temel prensipleri uyarınca geçmişe yürüyemeyecektir. Buna rağmen, değişiklik yeni hükümlerin yürürlüğe girmesinden sonra yapılan veya yürürlüğe konulan işlemler (özellikle yeniden yapılandırma) için muhtemel bir sorumluluk öngörmektedir.
Hümeyra Çolak