İlkini Ekim ayında yayınladığımız BASEAK CORE Papers serisine ikinci yazımızla devam ediyoruz.
Serinin bu bölümünde ekip liderimiz Şahin Ardıyok ve bilişim uzmanımız Burak Aytekin’in değerlendirmeleri ışığında, farklı rekabet otoritelerinin dijital delillere yaklaşımını ve Türkiye’deki durumu ele aldık.
Özet metnini aşağıda bulabileceğiniz yazımıza linkten erişebilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz!
Dijital verilerin hayatımızda olan yeri günden güne artıyor. Buna bağlı olarak farklı rekabet otoritelerinin de bu verileri günden güne artan bir hızla incelemelerinin kapsamına aldığına şahit oluyoruz. Bu durum özellikle günlük olarak kullandığımız bilgisayarların ve mobil iletişim cihazlarının incelenmesiyle sonuçlanabiliyor. Özellikle cihazlardaki verilerin imaj alınarak incelenmesi gibi yapısal olmayan verilerin inceleme kapsamına dahil edilmesiyle sonuçlanan süreçler, özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi konuların gündeme gelmesine sebep oluyor. Ülkemizde benzer olaylara şahit olduğumuz konuların başında Rekabet Kanunu ve kanun kapsamındaki incelemeler yer alıyor. Bu çalışmamızda konuyu farklı rekabet otoritelerinin ve Rekabet Kurumunun nasıl ele aldığını detaylı olarak ele aldık.