2000’li yıllardan itibaren dijital pazarların farklı coğrafyalardaki rekabet otoritelerinin gündeminde üst sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz. Günümüzde ise dijital pazarlara yönelik bu gündemin odağının giderek “dijital pazarlara etkin müdahale” kavramına doğru kaydığı görülüyor. Öyle ki ülkelerin düzenleme yapma yarışı içinde olduklarını da söylemek yanlış olmayacaktır. Söz konusu etkin müdahalenin Avrupa’daki öncülüğünü ise daha proaktif bir yaklaşım benimseyen Almanya üstleniyor. Dijitalleşen ekonominin rekabet hukuku ekseninde ele alınmasında öncü karar ve çalışmaları ile dikkat çeken Almanya, platform pazarları ile ortaya çıkan yeni iş modellerine rekabet hukuku penceresinden de bakan ilk ülkelerden biri oluyor.
Hatırlayacağınız üzere, Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın Alman Rekabet Yasası’nda (“GWB”) önemli değişiklikler öngören 10. Yasa değişikliği taslağı (“Digitalization Act”) 7 Ekim 2019’da yayımlanmıştı. 2021 yılının ilk aylarında yürürlüğe giren Alman Rekabet Yasası’na ise ihlallerin dijital görünümlerini yakalamak üzere yeni araçlar adapte edilmişti. Söz konusu yasa tasarısını biz de ayrıntılı olarak Blog yazımızda irdelemiştik. Yasa tasarısının amacının aslında pazarları yeni oyuncuların girişine açık tutmak, yeni veri erişim kuralları çerçevesinde inovasyonu teşvik etmek ve büyük teknoloji şirketlerinin hâkim durumlarını kötüye kullanma amacıyla gerçekleştirdikleri davranışlarına olabildiğince hızla son verilmesini sağlamak olduğunu vurgulamıştık. Bir başka deyişle söz konusu Yasa’nın Alman Rekabet Otoritesi’nin (“Bundeskartellamt”) prosedürel olarak hızlı ve verimli hareket etmesine olanak tanındığını ifade etmiştik.
GWB Dijitalleşme Yasası, yasa koyucu penceresinden doğrudan büyük teknoloji şirketlerine karşı atılan ilk adım olarak da nitelendirilmişti. Zira Alman Federal Meclisi üyesi Hansjörg Durz da yeni değişiklikleri sosyal dijital pazar ekonomisinin doğuşu olarak tanımlamıştı[1].
Bölüm 19a GWB – GAFA
Dijital pazar tartışmalarının temel odağında bildiğiniz gibi kapı bekçisi olarak nitelendirdiğimiz platformlar yer alırken GWB Dijitalleşme Yasası’nın merkezinde de (19a Bölümü) pazarlar genelinde rekabet için son derece önemli olan şirketlerin hakim durumlarını kötüye kullanmalarına ilişkin düzenlemeler ele alınıyor. Bu noktada 19a Bölümü’nün “GAFA” olarak adlandırılan Google, Amazon, Facebook, Apple’a yönelik olduğu yorumlanmış ve bu yorum yakın zamanda açılan soruşturmalarla da somut hale gelmişti. Bildiğiniz üzere Alman Rekabet Otoritesi; Facebook, Amazon, Google ve geçtiğimiz günlerde de yapbozun son parçası olarak Apple’a karşı soruşturma başlatmıştı.
Söz konusu soruşturmaları mercek altına alındığımızda soruşturmaların temellendirildiği ortak noktanın şirketlerin pazarlar genelinde rekabete önemli ölçüde etkisinin değerlendirilmesi olduğunu görüyoruz. Bu noktada Dijital Pazarlar Yasası’nda da (Digital Markets Act ̶ “DMA”) yer verilen kapı bekçisi tanımının benzerinin aslında GWB Dijitalleşme Yasası’nda yerinin olduğu dikkat çekiyor.
DMA ve GWB Dijitalleşme Yasası’nın yaklaşımlarındaki benzerlik ve farklılıklara değinmeden önce GWB Dijitalleşme Yasası’nda yer alan “Pazarlar genelinde rekabet için önemli konumda olan şirketler” kavramını irdelemek ve pazarlar genelinde rekabete ışık tutmak yerinde olacaktır.
Pazarlar genelinde rekabet ve Facebook- Amazon-Google-Apple Soruşturmaları
Dijital pazarlarda dinamik rekabeti etkileyen başlıca unsurlar ele alındığında, inovasyon ve giriş engellerinin yanı sıra ekosistemlerin yapısı ve pazarlar arası kaldıraç etkisi gibi faktörlerin de değerlendirilmesi gerekir. Pazarlar genelinde rekabet kavramı da bu kapsamda etkin rekabeti değerlendirmenin bir aracı olarak gündeme gelir. Söz konusu kavram GWB Dijitalleşme Yasası’nda ise “big tech” dediğimiz şirketlere özgülenen bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Şebeke dışsallıklarının yüksek olduğu bu platformlar bütün pazarı ele geçirmek üzere hamle yapabiliyor ya da ekosistemlerini çevre pazarları da içe alacak şekilde genişletme eğiliminde oluyor. Bu kapsamda yasa koyucunun temel gayesi, bu şirketlerin güçlü konumları nedeniyle dijital ekosistemler üstündeki olası rekabet karşıtı etkilerine müdahale oluyor.
Söz konusu dijital ekosistemler “dijital pazarlarda oldukça sık rastlanmakla birlikte farklı pazarlarda faaliyet gösteren şirketler topluluğu”[2] olarak nitelendiriliyor. Örneğin Google’ın ana faaliyet alanı arama motoru hizmeti olmakla beraber haber, e-posta, video ve bulut depolama gibi diğer hizmetleri bünyesinde barındırıyor. Bir diğer örnek olan Facebook pazaryeri olarak faaliyet göstermekle birlikte yaptığı devralmalar ile ekosistemini ve faaliyet gösterdiği pazarları da genişletiyor. Bu yaklaşıma paralel olarak da Bundeskartellamt “pazarlar genelinde rekabet için büyük önem taşıyan şirketleri” belirlerken söz konusu şirketlerin pazar konumunu, mali gücünü, kaynak erişimini, şirketin faaliyet gösterdiği pazarları ve bu pazarların ilişkisini; şirketin rekabete ilişkin topladığı verileri ve son olarak da diğer şirketlerin bu verilere erişimini dikkate alıyor.
Bir anlamda pazar gücünün yeni bir göstergesi olarak ortaya koyduğu ‘pazarlar genelinde rekabet için oldukça önemli’ olma esası tek bir pazarda hâkim duruma ve/veya göreli pazar gücüne sahip olmayıp ağ etkileri, veri erişimi, kaynakları sayesinde diğer pazarlardaki teşebbüslerin faaliyetlerini de etkileyebilme potansiyeline dayanıyor. Bu noktada Bundeskartellamt söz konusu potansiyele sahip teşebbüsleri mercek altında tutuyor. Nitekim 19a GWB kapsamında, geçtiğimiz günlerde, pazarlar genelindeki rekabete önemli ölçüde etki eden dört teşebbüse Facebook, Amazon, Google ve son olarak da Apple’a pazarlar genelinde rekabet için olağanüstü öneme sahip olup olmadıklarının irdelendiği soruşturma başlattı.
Bundeskartellamt öncelikle bu teşebbüslerin pazarlar genelinde rekabete olan etkilerini değerlendiriyor. Çekirdek iş alanlarının yanında farklı pazarlara yayılarak kurdukları ekosistem için “tartışılmaz bir güç” ifadesini kullanan Bundeskartellamt Başkanı Andreas Mundt, bu ekosistemleri “karakteristik” olarak da tanımlıyor. Bu noktada Otorite Başkanı, pazarlar genelinde rekabetin bir diğer deyişle teşebbüslerin kurdukları ekosistemin sahip olduğu gücün ortaya konulması halinde söz konusu teşebbüslere karşı etkin müdahalelerin gündeme geleceğini de belirtmişti. Bu kapsamda Otorite nezdinde “etkin müdahale” kavramının rekabet karşıtı uygulamalara karşı erken önlem almayı ve birtakım faaliyetleri yasaklamayı işaret ettiğini söyleyebiliriz.
Esnek ve etki temelli bir yaklaşım
Öncü olarak nitelendirilen GWB Dijitalleşme Yasası da DMA de söz konusu platformlara etkin müdahaleyi esas alıyor ve hızlı, değişen ve genişleyen ekosistemleri takip amacı taşıyor. Bu noktada söz konusu platformların güçlerinden doğan rekabetçi zararlara karşın ellerindeki veri ve ekonomik güç ile başka bir pazarın kapısını açmasının doğurduğu inovatif etkinlik soru işaretlerinin de çıkış noktası oluyor.
Teşebbüslerin son dönem faaliyetlerinin ise bahsi geçen bu etkinliği somut hale getirdiğini söyleyebiliriz[3]:
- Amazon, pandemi döneminde oldukça önem arz eden 1 günlük teslimat ağı oluşturdu.
- Facebook, daha uygun fiyatlı ve son teknoloji sanal gerçeklik teknolojisi yarattı.
- Alphabet, mobiliteye farklı bir soluk getirecek otonom sürüş teknolojisi üzerinde çalışıyor.
Görüldüğü üzere söz konusu şirketler inovatif yaklaşımlarıyla yeni ürünler ve hizmetler yaratmaya hız kesmeden devam ediyor ve ekosistemlerini genişletiyor. Bu noktada bu yenilikçi yaklaşımı korumanın en önemli unsurunun etki değerlendirmesi olduğunu söyleyebiliriz. DMA’in ad hoc yaklaşımından farklı olarak etki temelli bir yaklaşım benimseyen Almanya’nın aslında kullanıcıların çıkarlarını korumanın yollarından bir tanesini şekillendirdiğini de söyleyebiliriz. Bizce de söz konusu platformların faaliyetleri değerlendirilirken otoritelerin daha esnek ve etki temelli bir yaklaşım benimsemesi, pazar dinamikleri ve müdahalelerinin fiili etkisinin de daha iyi temellendirilmesine olanak tanıyacaktır.
[1] Grüll, Philipp. 2021. Euroactiv. 14 01. Accessed 05 28, 2021. https://www.euractiv.com/section/digital/news/new-german-amendment-aims-to-tackle-the-market-power-of-digital-giants/.
[2] Karagülle, Dijital Platformlarda Pazar Gücünün Belirlenmesi, Uzmanlık Tezleri Serisi, 2020
[3] Hazemi-Jebelli, Kayvan. 2021. “Intervention at BEREC Workshop on end-users in the context of the Digital Markets Act.” BEREC Workshop on end-users in the context of the Digital Markets Act. Brussels: BEREC.