Barış Yüksel & Melih Üyer
Tarih 18 Nisan 2021’i gösterdiğinde Avrupa’nın farklı ülkelerinin önde gelen 12 takımı bir araya gelerek Avrupa Süper Ligini kurduklarını kamuoyuna açıklamışlardı. Söz konusu projenin açıklanması ile birçok kesimden tepkiler gelmişti. Bu konuda özellikle UEFA nezdinde yapılan açıklamada[1] bu projenin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı ve bu konuda her türlü hukuki tedbirin alınacağı sert bir şekilde duyurulmuştu. Ayrıca bu organizasyona dahil olan takımların hem yerel liglerine hem de uluslararası müsabakalara katılımlarının yasaklanacağı belirtilmişti. Tepkilerin ardından Barcelona, Real Madrid ve Juventus dışındaki kurucular yolun en başında projeden çekilmişlerdi[2]. Projenin açıklanmasının hemen sonrasında, bunun rekabet hukuku açısından ne tür sorunlara yol açabileceğini bloğumuzda daha önceden incelemiştik.
Kalan üç takım; UEFA ve FIFA’yı, futbolun hem regülatörü hem de organizatörü olarak tekel konumunda bulundukları ve böyle bir organizasyonun gerçekleşmesini engelleyerek rekabete aykırı davrandıkları gerekçesiyle dava ettiler. Davanın görüldüğü Madrid Mahkemesi son olarak UEFA ve FIFA’ya karşı rekabet hukuku hükümlerinin nasıl uygulanacağı konusunda karar verilmesi için dosyayı AB Adalet Divanı’na (“ABAD”) göndermişti. Dava kapsamında her iki tarafın öne sürdüğü iddia ve savunmaları 2022 yılının başında yayınlanan yazımızda detaylı olarak ele almıştık.
ABAD ise konuyla ilgili olarak kararını geçtiğimiz yılın son günlerinde verdi[3]. ABAD, Süper Lig gibi kulüpler arası futbol müsabakalarının önceden onaylanmasına ilişkin mevcut FIFA ve UEFA kurallarının AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’ya (“ABİHA”) aykırı olduğuna karar verdi.
ABAD Kararı Ne Diyor
İlk olarak ABAD, FIFA ve UEFA tarafından kulüpler arası futbol müsabakalarının düzenlenmesinin ve medya haklarının kullanılmasının ekonomik faaliyet teşkil ettiğini kesin olarak ortaya koymuştur. Dolayısıyla, bu faaliyetleri bakımından, bu kuruluşların her ikisinin de rekabet hukuku açısından teşebbüs niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Ayrıca her ikisi de ilgili pazarda hâkim durumda, hatta tekel konumundadır. ABAD, futbol müsabakalarının sürdürülebilirliği için bu teşebbüslerin çeşitli düzenlemeler yapmasını ve kulüplerin kendileri tarafından düzenlenen müsabakalara katılmasını belli şartlara bağlamasının gerekli olduğunu ve bu yetkilerin kullanılmasının tek başına rekabet kuralları bakımından bir sorun teşkil etmediğini belirtmiştir. Bununla birlikte ABAD; FIFA ve UEFA’nın bu yetkilerini kullanırken rekabet hukuku kurallarından muaf olmadıklarını ve tüm düzenlemelerinin rekabet kurallarına uygun olması gerektiğinin de altını çizmiştir.
ABAD, bu doğrultuda, hâkim durumdaki bir teşebbüsün potansiyel olarak rakip teşebbüslerin pazara erişim koşullarını belirleme yetkisine sahip olduğu durumlarda, bu yetkinin doğurduğu çıkar çatışması riski göz önüne almak zorunda olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla teşebbüsler tarafından öngörülen koşulların şeffaflık, objektiflik, ayrım gözetmeme ve orantılılık şartlarını sağlaması gerekmektedir. Fakat ABAD’a göre FIFA ve UEFA yetkilerini kullanırken bu yükümlülüklerini dikkate almamış ve yukarıda sıralanan şartlara aykırı kurallar öngörmüştür. FIFA ve UEFA tarafından getirilen kurallar, kendileri tarafından düzenlenen müsabakalara katılan profesyonel futbol kulüplerinin ve oyuncuların alternatif müsabakalara katılma fırsatını tamamen ortadan kaldırmıştır. Ayrıca buna paralel olarak futbol izleyicilerinin tercihleri de kısıtlanmıştır. Özetle FIFA ve UEFA, regülatör benzeri yetkilerini ilgili pazardaki tekel konumlarını muhafaza etmek ve rakiplerin pazara girişini engellemek için kullanmışlardır.
Öyle ki ABAD’a göre, FIFA ve UEFA tarafından getirilen kuralların, rekabeti kısıtlama dışında bir amaca hizmet etmesi dahi mümkün değildir ve bu sebepten ötürü, söz konusu davranışların hâkim durumun kötüye kullanılması teşkil ettiğinin tespiti için, bu kuralların rekabet üzerindeki etkilerinin incelenmesi dahi gerekli değildir. Diğer bir ifadeyle, bu uygulamalar amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmektedir.
Kararın Avrupa Süper Ligi Açısından Önemi
Hemen belirtmek gerekir ki, FIFA ve UEFA’nın Süper Lig projesini engellemeye yönelik uygulamalarının hukuka aykırı olması, Süper Lig’in hayata geçeceği anlamına gelmemektedir. Bu kararın ardından FIFA ve UEFA’nın, gelecekte, kulüplerin Süper Lig veya benzer organizasyonlara katılma yönündeki iradelerini kısıtlaması mümkün olmayacaktır. Ancak tabi ki burada nihai karar daima kulüpler tarafından verilecektir.
Avrupa Süper Ligini organize eden A22 Spor Yönetimi yaptığı açıklamada[4] kararın “futbol tarihinde bir dönüm noktası” olduğunu belirtirken kurumun CEO’su Reichart da şunları ekledi: “UEFA tekeli sona erdi ve artık futbol özgür. Kulüpler artık yaptırım tehdidinden kurtuldu ve kendi geleceklerini belirlemekte özgürler.” Diğer taraftan UEFA ise yaptığı açıklamada[5] kararın not edildiği belirterek, kararın sözde Süper Lig’in onaylanması veya doğrulanması anlamına gelmediğini daha ziyade “UEFA’nın ön yetkilendirme çerçevesinde önceden var olan bir eksikliğin altını çizdiğini, bunun da Haziran 2022’de zaten kabul edilen ve ele alınan teknik bir husus olduğunu” ekledi. Açıklamada, “UEFA, Avrupa futbol piramidini koruma ve toplumun daha geniş çıkarlarına hizmet etmeye devam etmesini sağlama konusundaki kararlılığını sürdürmektedir” denildi. UEFA Başkanı Aleksander Čeferin düzenlediği basın toplantısında kararın “UEFA’nın organizasyon ve yetkilendirme organı olarak rolünü sürdürdüğünü kabul ettiğini” ve ayrıca “Avrupa futbol piramidinin temel özelliklerini açık müsabakalar, sportif liyakat ve dayanışma benimsediğini” belirtti. FIFA ise yaptığı açıklamada[6] sportif liyakat ile desteklenen piramit yapısı ve rekabetçi denge ve mali dayanışma ilkeleri de dahil olmak üzere sporun kendine özgü doğasına sıkı sıkıya inanmakta oldukları belirtildi.
Tarafların yaptığı açıklamalar ABAD kararı sonrası suların durulmayacağını gösteriyor. Biz de sizler için süreci takip etmeye ve gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
[1] FIFA president condemns breakaway European Super League, SWI, https://www.swissinfo.ch/eng/fifa-president-condemns-breakaway-european-super-league/46549750 (Son Erişim: 01.01.2024).
[2] Statement by UEFA, the English Football Association, the Premier League, the Royal Spanish Football Federation (RFEF), LaLiga, the Italian Football Federation (FIGC) and Lega SerieA https://www.uefa.com/insideuefa/mediaservices/mediareleases/news/0268-12121411400e-7897186e699a-1000/ (Son Erişim: 01.01.2024).
[3]Karara ilişkin ABAD resmi sayfasında yapılan duyuru: https://curia.europa.eu/jcms/upload/docs/application/pdf/2023-12/cp230203en.pdf (Son Erişim: 01.01.2024)
[4] A 22 Spor Organizasyonu CEO’sunun X platformu üzerinden yaptığı açıklama: https://twitter.com/A22Sports/status/1737758297862689267 (Son Erişim: 01.01.2024)
[5]UEFA statement on the European Super League case. https://www.uefa.com/insideuefa/news/0288-19bf06a5cd26-1e0545be457d-1000–uefa-statement-on-the-european-super-league-case/ (Son Erişim: 01.01.2024)
[6] FIFA’nın X platformu üzerinden yaptığı açıklama. https://twitter.com/fifamedia/status/1737805227921735844 (Son Erişim: 01.01.2024)