Akaryakıt piyasası Rekabet Kurumunun öteden beri yakından takip ettiği piyasalardan birisi olmuştur. Örneğin geçtiğimiz yıllarda özel jetlere yakıt tedariki pazarındaki uygulamaları nedeniyle bazı şirketler hakkında soruşturma yapılmış ve idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına karar verilmişti. Keza, Rekabet Kurumu geçtiğimiz yıllarda, bazı akaryakıt dağıtım şirketleri hakkında, sözleşme serbestisini ve rekabeti haksız olarak sınırlandırdıkları iddialarına yönelik soruşturma açmıştı[1]. Rekabet Kurumunun akaryakıt piyasasına yoğun ilgisinin çok daha eski tarihli olduğunu söylemek mümkün. Zira, Kurumun internet sayfasına baktığımız zaman, Kurum tarafından yayımlanan ilk sektör raporunun da 2008 tarihli “Akaryakıt Sektör Raporu” olduğu görülmekte[2]. Rekabet hukukunun gelişiminde önemli etkisi olan Sherman Act’in Rockefeller’in ünlü Standart Oil şirketinin tekelleşmesine tepki olarak yasalaşmış olduğunu anımsadığımızda Rekabet Hukukunun dünya genelinde de akaryakıt piyasası ile yakından ilgilendiğini söylemek mübalağa olmayacaktır. Akaryakıt piyasasındaki aksaklıklar ticari faaliyetleri etkilemekle kalmayıp, enerji fiyat artışlarına son derce hassas olan hane halkının bütçesini de doğrudan etkilemektedir. Rekabet Kurumu bu mülahazalarla, 2020 yılında akaryakıt piyasasına yönelik sektör incelemesi başlatılmıştı. Nihayet, Kurum tarafından geçtiğimiz haftalarda yayımlanan 2024 Akaryakıt Sektör Raporu’nun (“Sektör Raporu”) uzun süredir merakla beklendiği söylenebilecektir[3]. Biz de bu yazımızda kısaca Rekabet Kurumunun Sektör Raporundaki tespitlerine değineceğiz.
Sektör Raporu’nda İzlenen Metodoloji
Sektör Raporu’nu incelediğimizde Rekabet Kurumu’nun sektördeki paydaşlardan elde ettiği bilgilere dayanarak sektörün röntgenini çektiği ve bu kapsamda akaryakıt piyasasındaki rekabet hukuku açısından aksaklıklara işaret ederek rekabetçi bir piyasa tesis edilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin bir takım düzenleme önerilerine yer verdiği görülmektedir. Akaryakıt sektörü genel itibarıyla ham petrol arama, çıkarma, faaliyetlerinin yer aldığı upstream faaliyetleri ile, taşıma ve depolama faaliyetlerinin yer aldığı midstream ve rafinaj, toptan satışı ve istasyonlarda perakende satışının yer aldığı downstream faaliyetlerinden oluşmaktadır. Bu noktada, raporda Rekabet Kurumu’nun, piyasadaki rekabetçi dinamikleri ve aksakları araştırırken pazarın farklı seviyelerinin her birine ayrı ayrı odaklanmak suretiyle konuya ilişkin rekabet hukuku analizini yaptığı söylenebilir.
Rekabet Kurumu, Sektör Raporu’nda pazarının yapısı ve yıllar içindeki gelişimini irdelemiş, akaryakıt sektöründe münhasır bayilik yapılanmasından, fiyatlandırmaya, dağıtıcı lisans sahiplerinin yükümlülüklerinden, istasyonlar arasındaki mesafe kısıtına kadar birçok hususa yer verilerek bunların piyasadaki rekabet seviyeleri üzerindeki etkilerine değinilmiştir. Bu doğrultuda bu düzenlemelerin bir kısmının korunması, bir kısmının ise kaldırılması gerektiği yönünde önerilerde bulunmuştur. Raporda, öncelikle rafineri seviyesindeki rekabet koşulları ele alınmış, akabinde dağıtıcıların ürün tedarik kaynakları; rafineri, ithalat ve dağıtıcılar arası ticaret başlıkları altında incelenmiştir. Devamında ise dağıtım pazarındaki rekabete ilişkin değerlendirmeler sunularak ve dikey ilişkiler ve bayilik faaliyetlerine yönelik düzenlemelerin rekabetçi yapıya etkisi analiz edilmiştir.
Her bir faaliyet alanındaki rekabet koşulları ve düzeyi ile fiyat oluşumunun incelenmesi akabinde Rekabet Kurumu’nun vardığı sonuç, oligopolistik bir pazar görünümde olan akaryakıt piyasasında rekabetçi bir fiyatlandırmanın yaratılmasını sağlayacak etkin rekabetçi bir işleyişin olmadığıdır. Bu nokta Rekabet Kurumu geçmiş uygulamasına paralel olarak rekabet analizinin büyük bir bölümünü dağıtım pazarının yapısı ve işleyişine ayırmış ve dağıtım pazarında rekabetçi bir yapının tesisinin perakende satış seviyesine yansıyacağına dikkat çekmiştir.
Sektör Raporu’ndaki Rekabet Analizi
Sektör araştırmasında yapılan rekabet analizinin büyük bir bölümünü dağıtım pazarının yapısı ve işleyişi oluşturmaktadır. Bu kapsamda üzerinde önemle durulan konuların başında, dağıtıcıların bayilerine yönelik belirlemiş oldukları tavan/tavsiye niteliğindeki pompa satış fiyatının yayınlanması gelmektedir.
Grafik – Bayilerin Tavan/Tavsiye Fiyatın Altında Olan Fiyattan Satış Yapmamalarında Etkili Olan Unsurlar (Sektör Raporu para. 874)
Sektör Raporu’nda tavan/tavsiye niteliğindeki pompa satış fiyatının yayınlanmasının dağıtım pazarının uzun yıllardan beri devam eden yüksek oranda yoğunlaşmış yapısı ve pazarın sair özellikleri dikkate alındığında hem dağıtım seviyesindeki hem perakende seviyedeki firmalar arasında koordinasyon doğurucu etki doğurarak fiyat rekabetini baskılayabildiği değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, önemli tespit ve değerlendirmelerden bir diğeri pompa fiyatına yönelik şeffaflık kısmında yer verilmiştir. Pompa fiyatındaki şeffaflığının artırılmasının tüketicinin araştırma maliyetlerinin azaltılması yoluyla fiyat rekabetini teşvik edebileceği, öte yandan şeffaflığın firmalar arası rekabete aykırı koordinasyon riskini de doğurabileceği ancak istasyonlar arası fiyat farklılığına dair tam olarak bilgilendirilmiş tüketicilerin rekabeti teşvik edici davranışlarının bunu engellemesinin beklenebileceği belirtilmiştir. Ne var ki Sektör Raporu’nda da belirtildiği üzere ülkemizde tüm akaryakıt bayilerinin pompa satış fiyatları EPDK’nin internet sitesinde yayımlansa da fiiliyatta bu erişim yöntemini kullanan tüketici oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla, tüketicilerin hem bu imkanlar hem de esasen satın aldıkları akaryakıtın dağıtım şirketlerinin marka değerlerinden bağımsız olarak oldukça homojen bir ürün olduğu hususlarında farkındalık seviyelerinin arttırılmasının önemli olduğu vurgulanmaktadır. Sektör Raporu’ndaki tespitlerden bir diğeri de salt bayilerin dağıtıcıları ile yaptıkları münhasır anlaşmalardan oluşan bir piyasa yapısının rekabetçi yapının tesisi bakımından yeterli olmadığıdır. Rekabet Kurumu önceki görüşüne paralel olarak, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ülkemizde zaten var olan ve münhasır bayilik sistemine alternatif bir bayilik sistemi olan “beyaz bayraklı” istasyonların pazara girişi önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ve bu doğrultuda akaryakıt bayilerinin istedikleri dağıtım şirketlerinden ve rafinerilerden ürün alımı yapabilmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenleme yapılmasının piyasadaki rekabetin seviyesinin artması için önemli olduğu belirtmiştir. Ayrıca, mevzuatla yaratılan piyasaya giriş engelleri bağlamında gözden geçirilmesi gerekli görülen bir diğer hususun da akaryakıt istasyonları arasındaki mesafe kısıtı olduğu ve kısıtlamanın kaldırılmasının düşünülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sektör Raporunda Yer Alan Politika Önerileri
Raporun son bölümünde tespit edilen piyasa aksaklıkları ve rekabetçi endişelere yönelik olarak getirilen politika önerilerine yer verilmiştir. Bu kapsamda Rekabet Kurumu’nun yakıt piyasasında rekabetin geliştirilmesine katkı sağlamak üzere getirdiği önerilerden belli başlıları aşağıdaki gibidir:
- Rafineri piyasasına yeni girişlerin teşvik edilmesi gerektiği,
- Dağıtıcıların bayilerine bildirdiği tavan/tavsiye niteliğindeki pompa fiyatının yayınlanmasının, dağıtım ve perakende seviyedeki fiyat rekabeti bakımından koordinasyon doğurucu etki yaratabileceği, bu nedenle bunların EPDK ve dağıtıcılar tarafından yayınlanmasının sonlandırılması,
- Gerçekleşen pompa fiyatına yönelik şeffaflığın tüketicinin arama maliyetlerini azaltıp rekabeti artırıcı bir etki yaratabilmesi için EPDK’nin çevrim içi fiyat duyuruları ile sağlanan şeffaflığın tüketici tarafında daha fazla etki doğurabilecek şekilde tasarlanması, bu doğrultuda tüketiciye kullanım kolaylığı sunulması, tüketicinin bu bilgiye erişebilirlik konusunda daha fazla bilgilendirilmesi ve bu amaca yönelik araçların geliştirilmesi,
- Yasa dışı ticaret ile mücadele hususu ayrık tutulmak koşuluyla, münhasır bayilik sistemi haricinde alternatif perakende satış sistemi yaratılabilmesi için bağımsız istasyonların pazara girişi ve istasyonlar arası mesafe kısıtlarının kaldırılması başta olmak üzere piyasaya giriş önündeki engellerin kaldırılması,
- Tüketicilerin alım kararlarında fiyatı odağına daha fazla yerleştirmesi ve böylece piyasada fiyat rekabetinde artış yaşanabilmesi için ülkemizde lisans sahiplerince piyasaya arz edilen akaryakıt türlerinin tamamının Avrupa Birliği standartlarına ve EPDK tarafından belirlenen teknik düzenlemelere uygun olmak zorunda olduğuna ilişkin olarak tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi.
Görüldüğü üzere Sektör Raporunda temel olarak, akaryakıt piyasasının pazarın farklı düzeylerinde rekabetçi aksaklıklara dikkat çekilmiş ve sektörel düzenlemeler ile bu aksaklıklar arasındaki ilişki irdelenerek muhtelif düzenleme önerilerine yer verilmiştir. Önümüzdeki günlerde bahse konu rapordan yola çıkarak akaryakıt piyasasına ilişkin mevzuat değişikliklerinin gündeme gelebileceği düşünülse de esasen, raporda yer alan birçok hususun Kurumun 2008 tarihli raporunda da yer aldığı görüldüğünden, Sektör Raporu ile 2008’den günümüze akaryakıt piyasasındaki yapısal/düzenleyici rekabetçi sorunların devam edegeldiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bir diğer ifade ile, akaryakıt piyasası bildiğimiz gibi (!)
[1] Rekabet Kurumu’ndan petrol şirketlerine soruşturma – Dünya Gazetesi (dunya.com) Erişim tarihi:15.04.2024
[2] Rekabet Kurumu – Sektör Raporları Erişim Tarihi: 15.04.2024
[3] Bknz. https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/akaryakit-sektor-incelemesi-raporu-20240318105053196.pdf