Dijital dünyanın hızlı gelişimiyle birlikte artık iletişim uygulamaları, geleneksel işletmecilerin sunduğu hizmetlere alternatif olmaktan çıktı; neredeyse birincil tercih hâline geldi. WhatsApp veya Zoom gibi uygulamalar günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmuş durumda. İşte tam da bu noktada Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”), şebekeler üstü haberleşme hizmetleri (yani “over-the-top” ya da kısaca OTT hizmetler) konusunda önemli bir adım attı.
BTK, 7 Mart 2025 tarihli kararıyla OTT hizmetleriyle ilgili üç farklı düzenleme taslağını kamuoyunun görüşüne sundu. 21 Mart 2025’te yayımlanan bu taslaklar 30 gün boyunca BTK’nın internet sitesinde erişime açık olacak[1]. Bu süreç hem sektörün hem de ilgili tüm tarafların görüşlerini sunmaları için önemli bir fırsat.
Peki bu taslaklar ne anlama geliyor? Hangi hizmetler etkileniyor? Neler değişiyor? Gelin birlikte bakalım.
OTT hizmeti nedir?
Öncelikle, OTT nedir sorusunu yanıtlayalım. Bu terim, internet üzerinden sunulan sesli, yazılı ya da görüntülü iletişim hizmetlerini ifade ediyor. Yani bir kullanıcıya internet bağlantısı üzerinden sunulan mesajlaşma, arama ya da görüntülü görüşme hizmetleri. Önemli olan nokta şu: Bu hizmetlerin geleneksel telekomünikasyon işletmecilerinden ya da internet sağlayıcılardan bağımsız olarak çalışması.
Bu tanım, 2022 yılında Elektronik Haberleşme Kanunu’na yapılan değişiklikle mevzuata girmişti. Şimdi ise bu kavram, yeni düzenleme taslaklarıyla daha somut bir çerçeveye oturtuluyor.
Yetkilendirme geliyor mu?
Aslında bu sorunun cevabı zaten 2022’de verilmişti: Evet, OTT hizmetleri yetkilendirmeye tabi olacak fakat bu ikincil düzenleyeme kadar usul ve esaslar belli değildi dolayısıyla yetkilendirme zorunluluğu bulunmuyordu. Şimdi nasıl ve hangi kapsamda yetkilendirme olacağı sorularının yanıtını yeni düzenleme taslakları veriyor. Artık belirli bir kullanıcı sayısının üstünde faaliyet gösteren OTT hizmetleri, BTK’ya bildirimde bulunmak ve yetkilendirme almak zorunda olacak. Bu yetkilendirme, sadece bir formalite değil; beraberinde birçok yükümlülük de getiriyor.
Yetkilendirilen OTT hizmet sağlayıcıları:
- Yetkilendirme ücreti ödemekle yükümlü,
- Evrensel hizmet katkı payı vermeleri gerekiyor,
- BTK’nın belirlediği raporlama yükümlülüklerini yerine getirmeleri bekleniyor (örneğin kullanıcı sayısı, trafik verileri gibi),
- Şebeke ve bilgi güvenliği önlemleri almak zorundalar,
- Kişisel verilerin korunması konusunda gerekli teknik ve idari tedbirleri almakla sorumlular,
- Hizmetlerinin birlikte çalışabilirliğini (interoperability) sağlamakla yükümlüler,
- Tüketici haklarına ilişkin kurallara uymaları gerekiyor ve ayrıca,
- Kamu düzeni ve milli güvenlik gibi konularda BTK’nın getirebileceği ek düzenlemelere de tabi olacaklar
Kısacası, yetkilendirme sadece “bildirim” yapmakla bitmiyor. Hizmetin arka planındaki teknik, hukuki ve operasyonel süreçlerin de BTK standartlarına uygun hale getirilmesini gerektiriyor. Tüm bu yükümlülükler, Elektronik Haberleşme Kanunu ve ilgili ikincil mevzuatta son derece detaylı şekilde düzenlenmiş olup, şebekeler üstü hizmet sağlayıcıları açısından oldukça ağır bir regülasyon rejimi anlamına geliyor.

Peki, kimler yetkilendirmeye tabi olacak?
Burada belirleyici unsur kullanıcı sayısı. Taslak düzenlemeye göre, aylık ortalama tekilleştirilmiş erişim ya da kullanıcı sayısı 1 milyonun üzerinde olan hizmetler yetkilendirme kapsamına giriyor. Örneğin, aylık 1 milyon farklı kullanıcıya ulaşan bir mesajlaşma uygulaması, BTK’ya başvurarak yetkilendirme almak zorunda kalacak.
Ancak herkes bu kapsama girmiyor. Eğer kullanıcı sayınız bu eşikte değilse ya da sunduğunuz hizmetin ana amacı kişiler arası iletişim değilse (BTK’nın ne şekilde değerlendireceği belirsiz olmakla birlikte, örneğin bir oyunun içinde yer alan chat özelliği gibi), o zaman yetkilendirme zorunluluğu olmayabilir.
Bu noktada BTK’nın son sözü söyleyeceğini hatırlatmakta fayda var. Yani hangi hizmetin bu kapsama girip girmediği konusunda karar verme yetkisi BTK’da olacak.
Yetkilendirme ne zaman başlayacak?
Taslakların mevcut hâline göre, OTT hizmet sağlayıcıları için yetkilendirme süreci 1 Ocak 2026 itibarıyla başlayacak. Bu tarihten önce, 2025 yılı boyunca kullanıcı sayısını ve hizmetin kapsamını değerlendirmek gerekiyor. Eğer bir hizmet sağlayıcı, 2025 sonunda yetkilendirme kapsamına giriyorsa, Mart 2026 sonuna kadar BTK’ya başvuruda bulunmak zorunda.
Başvuru nasıl yapılacak?
BTK tarafından hazırlanan Taslak Bildirim Formu’na “Şebekeler Üstü Hizmet” başlığı eklendi. Bu formun ve eklerinin eksiksiz doldurularak BTK’ya iletilmesi gerekiyor. Sürecin detayları BTK tarafından netleştirilecek olsa da şimdiden hazırlık yapmakta fayda var.
Ya yetkilendirme olmadan hizmet sunarsak?
Bu oldukça kritik bir konu. Eğer bir OTT hizmet sağlayıcısı, yetkilendirme alması gerektiği hâlde bu yükümlülüğü yerine getirmezse, ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Buna göre ilk aşamada 1 milyon TL ile 30 milyon TL arasında idari para cezası söz konusu. Ceza süresinde ödenmez ve 6 ay içinde yetkilendirme başvurusu yapılmazsa, internet trafiği bant genişliği %95’e kadar daraltılabilir. Buna rağmen 3 ay daha geçerse ve hâlâ yükümlülükler yerine getirilmezse, uygulamaya ya da internet sitesine erişim engeli gelebilir.
Bu kararlar Erişim Sağlayıcıları Birliği aracılığıyla uygulanacak. Ayrıca erişim engeli getirilen hizmetler için, bazı durumlarda 3 yıl boyunca yeniden yetkilendirme izni verilmemesi de söz konusu olabilir.
Değerlendirme
Uzun süredir tartışma konusu olan OTT hizmetlerinin geleneksel telekom operatörlerinin yerini alıp almadığı sorusu, bu düzenlemelerle birlikte en azından BTK tarafında son bulma yolunda. Artık ister geleneksel bir operatör olun, isterse popüler bir mesajlaşma uygulaması, BTK size benzer sorumluluklar yüklüyor.
Önümüzdeki aylarda, kamuoyu görüşlerinin alınması ve taslakların nihai hâle gelmesiyle birlikte bu alan daha da netleşecek. Ancak şimdiden söylemek mümkün: OTT hizmet sağlayıcıları için düzenlemeye uyum süreci başladı.
[1] https://www.btk.gov.tr/kurul-kararlari?decision_no=2025%2F%C4%B0K-YED%2F70