Ramiz Arslan, Gökçe Çetinkaya
Hepimizin günlük hayatında mutlaka kullandığı birkaç hizmet var diyebiliriz. Bunlar hangileridir sorusunu sorduğumuzda akla ilk gelenler ulaşım ve iletişim hizmetleri olsa da bu yazımızda hayatımızın önemli bir parçasını oluşturan başka bir hizmete değineceğiz: Ödeme hizmetleri.
Günden güne nakit kullanımından uzaklaştığımız ve cüzdanımızı bir anlamda telefonumuzda taşımaya başladığımızı söylemek isabetli olacaktır. Dijital dünya içerisinde sürekli değişen ödeme hizmetleri piyasası dünyada olduğu kadar Türkiye’de de yeni gelişmelerle gündeme geliyor. Geçtiğimiz günlerde hayata geçen FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) ve KOLAS (Kolay Adresleme Sistemi) projeleri son zamanlarda bu piyasada yaşanan en önemli gelişmelerden. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) hayata geçirilmesine öncülük ettiği FAST ve KOLAS projelerinin altyapısında Bankalararası Kart Merkezi A.Ş. (BKM) ve onun BKM Express hizmeti var. Öte yandan bu yeni hizmetlerin arka planında, gerek rekabet gerek regülasyon bakımından uzun bir geçmiş var. Rekabet tarafında Rekabet Kurulu’nun BKM Express kararları yer alırken, regülasyon tarafında da 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un geçirdiği değişiklikler dikkat çekiyor.
Bundan birkaç yıl önceydi…
Bildiğiniz üzere BKM Express ulusal dijital cüzdan olarak tanıtılan edilen bir hizmet. BKM Express özellikle, kart sahiplerinin kartlarını kaydederek bilgilerini internette paylaşmadan alışveriş yapabilmeleri özelliği ile öne çıkıyor.
BKM tarafından sunulan BKM Express hizmeti Rekabet Kurulunun radarına takılmış, daha önce tanınmış olan muafiyetin geri alınmasına karar verilmiş ve BKM Express hizmetinin sonlandırılması kararlaştırılmıştı. Ancak bu sırada önemli bir gelişme yaşanmış ve TCMB, ödeme hizmetleri mevzuatındaki son değişikliklerle kendisine tanınan yetkiyi kullanarak BKM’nin %51 oranındaki hissesini iktisap etmişti. BKM’nin hâkim ortağı haline gelen TCMB daha sonra Rekabet Kuruluna giderek muafiyetin geri alınması kararının iptalini talep etmişti. Rekabet Kurulu da TCMB’nin talebi doğrultusunda kararını iptal ederek BKM Express’in tekrar muafiyetten yararlanmasını kararlaştırmıştı. Peki, Kurul’un bu kararı almasındaki etkenler nelerdi?
Bilindiği üzere verilen muafiyeti kaldırdığı 2019 yılındaki kararında Rekabet Kurulu, BKM Express’in çeşitli rekabet endişeleri yarattığına işaret etmişti:
- BKM’ye üye banka ve kuruluşların birbirlerine hem kartlı hizmetler hem de diğer çeşitli alanlarda rakip konumda olması,
- Bankaların bazılarının hâlihazırda dijital cüzdan hizmeti sunuyor olması ve diğerlerinin de bu potansiyeli taşıması,
- Bu hususların, BKM Express ile benzer hizmeti veren bu banka ve kuruluşları BKM ile rakip konuma getirmesi,
- BKM Express için BKM’nin üye bankalar ile altyapısını entegre hale getirmesi,
- Bankalar ile BKM arasında bulunan entegrasyon sayesinde BKM Express’e özgü avantajlı özellikler yaratılması ve diğer hizmet sağlayıcılara piyasanın kapanması.
2020 yılına gelindiğinde ise Kurulun bu değerlendirmelerini TCMB’nin verdiği birtakım sözlerle değiştirdiğini söylemek mümkün. BKM’nin hakim ortağı olan TCMB, BKM Express hizmeti de dâhil olmak üzere BKM bünyesinde yeni tür hizmet ve uygulamaları hayata geçirmeyi planladığını belirtmiş, AB Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (Payment Services Directive 2) ile mevzuat uyumu sağlanacağı yönündeki hedeflere dikkat çekilmişti. Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Direktifi 2’nin örnek alındığı söz kanun değişiklikleri ile rekabetçi piyasa yapısına ve açık bankacılığa geçişin temellerinin atıldığı ifade edilmişti.
Açık bankacılık düzenlemeleri, tüketicilerin bankalar nezdindeki hesaplarına veya hesap bilgilerine banka dışı ödeme kuruluşlarının da belli şartlar dahilinde ulaşabilmesini ve bu hesaplar üzerinden tüketicilere katma değerli ödeme hizmetleri sunabilmelerini sağlıyor. TCMB de bu düzenlemelerin yeterli rekabetçi yapıyı tesis edebileceğini vadetmişti. Öte yandan TCMB, ödemeler dünyasındaki iki büyük projenin hayata geçebilmesi için BKM Express’in altyapısının kullanılmasının planlandığını belirtmişti. Bu iki projeden biri, Merkez Bankası Dijital Para iken, diğeri ise bugün gündemimizde olan FAST.
FAST ve KOLAS zamansız çalışıyor
TCMB bünyesinde geliştirilen yeni nesil 7/24 anlık ödeme uygulaması olan FAST, 8 Ocak 2021 itibarıyla kullanıma açıldı. Peki, söz konusu para transfer sisteminin şu anki sistemlerden ne farkı var? Hepimizin tecrübe ettiği üzere aynı banka nezdinde gerçekleşen havaleler dışında, bankalar arası fon transferi işlemleri EFT yoluyla belirli günlerde belirli saatler arasında yapılıyordu. Ancak FAST sisteminde haftanın her günü 24 saat para transferi mümkün hale geliyor. Öte yandan FAST sistemi KOLAS ile entegre çalışıyor. KOLAS sisteminde elektronik ödemelerin, sisteme kayıtlı kolay adreslere (TC Kimlik No, telefon numarası, e-posta adresi gibi) gönderilmesi mümkün hale geliyor. Bu anlamda KOLAS, FAST ödeme sisteminin katmanlı servislerinden biri olarak tanımlanıyor.
Söz konusu hizmetlerin çıkış noktalarını, Avrupa’da yürürlüğe giren PSD2’de yer alan ve hukukumuza aktarım çalışmaları devam eden açık bankacılık prensiplerine kadar takip etmek mümkün. Özellikle FAST ile entegre çalışan KOLAS sistemi, açık bankacılık prensiplerinden “hesap bilgilerine erişime” dayanıyor.
Dikkat çekmekte fayda var ki KOLAS ve FAST, TCMB’nin gözetimi altında BKM çatısında geliştirilen ve işletilen sistemler. Hazırlıkları devam eden ikincil mevzuat kapsamında BKM’ye, FAST ve KOLAS’ın yanında ödemeler dünyasının işleyişi bakımından önemli görevler verileceğini söylemek mümkün. Özellikle sisteme dâhil olacak olan ödeme hizmeti sağlayıcılarının teknik yeterliliklerinin ölçülmesinde BKM’nin görevler üstlenmesi bekleniyor. Bunun yanında tüm hizmet sağlayıcıların BKM üzerinden birbirlerine veri akışı sağlamaları öngörülüyor.
FAST ve KOLAS’ın işleyişi noktasında BKM’nin üstlendiği rol, bankalarla entegre çalışmasını gerektiriyor. Bu kapsamda Rekabet Kurulu tarafından, bankaların altyapılarının BKM Express vasıtasıyla entegre çalışmasına izin verilmesi bu hizmetlerin hayata geçişini hızlandırmış görünüyor. Ancak ikincil mevzuatın netleşmemiş olması ve TCMB tarafından henüz yeni faaliyet izinlerinin verilmiyor olması nedenleriyle, yerleşik oyuncular olan bankaların açık bankacılık hizmetlerinde de oyuna önde başladığını söylemek mümkün.