Dünyanın dört bir yanında rekabet ihlallerini tespit edebilmek amacıyla Rekabet Otoritelerinin uhdelerinde geniş yetkiler bulundurduğunu söylersek iddialı bir söylemde bulunmuş olmayız. Elbette bu geniş yetkilerin kapsamının nerede başlayıp nerede bittiği, Rekabet Otoritelerinin bu sınırları aşıp aşmadığı da gerek ülkemizde gerekse de yurtdışında sıklıkla tartışmalara ve uyuşmazlıklara konu oluyor.
Küresel ölçekte faaliyet gösteren şirketlere karşı yürütülen süreçler söz konusu olduğunda, Rekabet Otoritelerinin yurt dışındaki kuruluşlardan bilgi talep etme yetkisi, bu yetki tartışmalarının odağında kendisine yer buluyor[1]. Bu tartışmaların iki boyutu bulunuyor:
i) Rekabet Otoritesi’nin, yurt dışındaki kuruluşlarda bulunan bilgileri, doğrudan yurt dışındaki kuruluştan talep etmesi ve
ii) Rekabet Otoritesi’nin yurt dışındaki kuruluşlarda bulunan bilgileri, Otorite’nin bulunduğu ülkedeki kuruluştan talep etmesi.
Yakın zamanda İngiliz Rekabet Otoritesi Competition and Markets Authority’nin (“CMA”) otomotiv devleri BMW ve Volkswagen ile yaşadığı uyuşmazlık da bunun en taze örneklerinden. Yürüyen bir soruşturma kapsamında CMA ve BMW ile Volkswagen (VW) arasında yaşanan bilgi talebi yetkisine dair uyuşmazlık yargı denetimine taşınıyor[2].
Esasen Birleşik Krallık’da yürüyen bu süreç, Türkiye’de Garanti Bankası ile Rekabet Kurumu arasında yürüyen süreç ile oldukça benzer şekilde seyrediyor. Birleşik Krallık Rekabet Temyiz Heyeti (Competition Appeal Tribunal – “CAT”) ve Yüksek Mahkeme (High Court), CMA’in yetkisini dar yorumluyor. Temyiz Mahkemesi (Court of Appeal) ise CMA’in bilgi talebi yetkisini geniş yorumluyor.
Süreç Nasıl İlerliyor?
Takvimler bundan tam 2 sene önce 2022 yılının Mart ayını gösterirken CMA içlerinde BMW UK ve VW UK’in de olduğu otomotiv üreticilerine karşı eski veya hurdaya ayrılmış araçların geri dönüşümü ile ilgili olarak rekabete aykırı bir davranış içerisinde olup olmadıklarının tespiti amacıyla bir soruşturma başlatıyor[3].
Soruşturma kapsamında da soruşturma taraflarına bilgi ve belge talepleri gönderiyor. Bununla birlikte, bu üreticilerin aldığı kararların İngiltere dışında (global ölçekte) alındığı ancak İngiltere’de uygulandığı şüphesiyle sadece otomotiv firmalarının İngiltere’deki kuruluşlarına değil, yurt dışındaki grup şirketlerine de bilgi talebi gönderiyor. Bir başka ifadeyle, bilgi taleplerinin muhatapları sadece BMW UK ve VW UK olmuyor; CMA aynı zamanda bu firmaların Almanya’da bulunan ana şirketleri VW AG (ve VW grubu) ve BMW AG’ye (ve BMW grubu) de bilgi talebi gönderiyor[4].
BMW UK, talep edilen bilgileri sunarken; BMW Grubu ise CMA’e verdiği cevapta talep edilen bilgileri CMA’ye sunmayacağını zira CMA’in böyle bir talepte bulunma yetkisine sahip olmadığını ileri sürüyor. CMA de 2022 yılının Aralık ayında BMW AG’ye günlük 15 bin Pound ve 30 bin Pound da maktu para cezası uyguluyor[5].
Aynı süreç, Volkswagen için de yaşanıyor ve İngiltere’de yer alan VW UK bilgi talebine yanıt verirken; VW Grubu bilgi talebini yanıtlamıyor. Her iki şirket de CMA’in yetkisi olmadığından bahisle konuyu yargı incelemesine taşıyorlar.
Mahkemeler Ne Diyor?
Konuyu inceleyen mahkemeler, ilk olarak CMA’in bilgi talep yetkisinin dayanağı olan İngiliz Rekabet Kanunu’nun[6] 26. Kısım’daki (Section) hükmün sınır ötesi yetkisini inceliyor. İlgili hüküm, CMA’ye bir rekabet incelemesi bağlamında, “teşebbüsler” de dahil olmak üzere herhangi bir kişiden, incelemeyle ilgili herhangi bir konuya ilişkin belirli belge ve bilgileri sunmasını talep etme yetkisi veriyor[7].
Şubat 2023’te verdikleri ortak kararda CAT ve High Court, yalnızca Birleşik Krallık topraklarıyla bağlantısı olan (entities with a UK territorial connection) kuruluşların İngiliz Rekabet Kanunu 26. Kısım uyarınca resmi bir bilgi talebine uyma yükümlülüğü altında olduğunu belirtiyor. Hatta bu kuruluşların dahi yalnızca ellerinde bulundurdukları veya üzerinde yasal kontrole sahip oldukları bilgi ve belgeleri sağlamaları gerektiğini değerlendiriyor. Mahkeme, CMA’in ilgili hükmü, bilgi talebinin muhatabı olan teşebbüsün, sırf Birleşik Krallık topraklarıyla bağlantısı olması sebebiyle, içerisinde bulunduğu ekonomik bütünlükteki her firmanın yanıt verme yükümlülüğünü tetikleyecek şekilde geniş yorumladığını vurguluyor[8].
İlaveten, geniş soruşturma yetkilerinin uygulama açısından arzu edilir olduğunu anlamakla beraber, geçmiş bir karara da atıfta bulunarak[9], bu arzunun, bir yetkinin kolayca sınır ötesi (extraterritorial) etkiye sahip olarak yorumlanmasına yol açmayacağını; CMA’in bu yetkiye ilişkin yorumunun ise ilgili yetkiyi agresif bir şekilde sınır ötesi (aggressively extraterritorial) kılan bir etkisi olduğunu ve açıkça böyle bir yetkisi olmadığını belirtiyor[10]. Netice olarak da VW AG ve BMW AG’nin CMA’in bilgi talebine yanıt vermeyi reddetmekte haklı olduğuna karar veriyor[11].
CAT ve High Court’un[12] CMA’in bilgi talebi yetkisini dar yorumlayan bu kararının ardından, CMA ilgili kararı temyize götürüyor.
Konuyu ele alan Temyiz Mahkemesi ise, bilgi talebi yetkisini daha geniş yorumluyor ve oybirliği ile CMA’in lehine karar veriyor[13]. Temyiz Mahkemesi’ne göre, bilgi talebi yetkisini düzenleyen hükümde yer alan “herhangi bir kişi” ifadesinin “teşebbüsleri” de içeriyor[14] ve CMA’in bilgi talebi yetkisi Birleşik Krallık’ta bulunmasa da herhangi bir kuruluşa karşı kullanılabileceğini değerlendiriyor.
Temyiz Mahkemesi’ne göre CMA’in yurtdışından bilgi alamaması halinde, rekabet soruşturmalarını yürütme kabiliyeti tehlikeye girecek, bu da “rekabete aykırı anlaşmalar yapanların Birleşik Krallık pazarına zarar vermeye yönelik karteller düzenlemek üzere yurtdışına çıkmaları için ters bir teşvik” yaratabilecek nitelikte değerlendiriliyor[15].
Türkiye’de neler olmuştu?
İngiltere’de yaşanan bu süreç, yakın geçmişte Türkiye’de bankacılık önaraştırması sonrasında yaşanan süreç ile oldukça benzerlik arz ediyor. Hatırlayacağınız üzere, önaraştırma sürecinde de Rekabet Kurumu, Türkiye’deki bankalardan, ABD’de ve İngiltere’de istihdam edilen ve TL ile alım-satım işlemleri yapan yatırımcılara ilişkin bilgiler talep etmişti.
Garanti Bankası bilgi talebine cevaben, bilgi talebi tebligatının usulüne uygun şekilde ana teşebbüs olan yurt dışındaki bankaya, yani BBVA’ya, yapılması gerektiğini belirtmiş ve talep edilen bilgileri vermemişti. Rekabet Kurulu’nun bu sebeple uyguladığı idari para cezası ise, iptal istemiyle Garanti tarafından mahkemeye taşınmıştı.
İlk derece mahkemesi, bilgi talebi yetkisini dar yorumlamış, Garanti’nin itirazını haklı bularak yurtdışındaki ana teşebbüse yapılacak tebligatın, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yerine getirilmesi gerektiğini belirtmiş ve idari para cezasını iptal etmişti. Daha sonra Kurum’un istinaf başvurusunda ise Bölge İdare Mahkemesi, rekabet hukukundaki “teşebbüs” kavramının ekonomik bütünlük ilkesi uyarınca tanımlandığını ve dolayısıyla rekabet ihlaline ilişkin değerlendirmelerde bir yavru şirketin tek başına değil, bağlı olduğu diğer şirketlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapmış ve İdare Mahkemesi’nin iptal kararını kaldırmıştı.
Türkiye’de yaşananlar ile İngiltere’de yaşananlar, uyuşmazlığı inceleyen mahkemelerin ilk başta teşebbüsler lehine karar vererek bilgi talebi yetkisini daha dar yorumlaması; sonrasında ise konunun taşındığı üst mahkemelerin bu yetkiyi daha geniş yorumlaması ve Rekabet Otoritelerini haklı bulması açısından oldukça benzeşse de arada ciddi bir farklılık da bulunuyor.
Türkiye’deki süreçte, Rekabet Kurumu, yurt dışındaki kuruluşlarda bulunan bilgileri Türkiye’deki teşebbüslerden talep ediyor ve Tebligat Kanunu’nda öngörülen tebligat usulünü takip etmiyor. Oysa CMA’in gönderdiği bilgi taleplerinde muhataplar arasında Almanya’daki ana şirketler de yer alıyor. Bu bakımdan, uyuşmazlığın seyri bakımından bir benzerlik olsa da, Otoritelerin takip ettiği usul bakımından temelde ayrıştığını söyleyebiliriz.
Sonuç
Esasen, CMA ile Alman otomotiv devlerinin yaşadığı uyuşmazlıkta Post-Brexit’in izleri olduğu söylenebilir. Zira İngiltere Avrupa Birliği’nin bir parçasıyken, AB’de yer alan şirketlere ilişkin Komisyon’dan veya ülkelerde yer alan Rekabet Otoritelerinden bilgi alabilecekken artık AB’de mukim şirketlerden bilgi talep etmesi gerektiğinde bu şekilde farklı bir yol izlemesi gerekiyor. Rekabet Otoritelerinin bilgi talebi konusundaki geniş yetkisi düşünüldüğünde, bu konunun tartışılmaya devam edeceği kuşkusuz. Gelişmeleri takip edip sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
[1] Konuya ilişkin ekibimizden Zeynep Şengören Özcan ve Aslı Ak’ın Oxford Academic için kaleme aldığı makale için lütfen bkz: Zeynep Şengören Özcan, Aslı Ak, On Whose Door to Knock? Information Requests of the Turkish Competition Authority Extending to Foreign Parent Companies, Journal of European Competition Law & Practice, 2024, https://doi.org/10.1093/jeclap/lpae007
[2] Bkz. https://www.gov.uk/government/news/cma-wins-appeal-on-legal-challenge-to-overseas-information-requests
[3] Bkz. https://www.gov.uk/government/news/cma-launches-investigation-into-recycling-of-cars-and-vans
[4] Gönderilen bilgi talebi yazısında bu husus aşağıdaki gibi ifade ediliyor:
“BMW (UK) Ltd (company number 01378137) (“BMW”), its ultimate parent company, Bayerische Motoren Werke AG, and any other legal entities within the same undertaking (together, “BMW Group”).”
[5] Bkz https://www.gov.uk/government/news/bmw-fined-for-failing-to-comply-with-cma-information-request
[6] Competition Act 1998 – CA98
[7] CA98Section 26/1: “For the purposes of an investigation, the CMA may require any person to produce to it a specified document, or to provide it with specified information, which it considers relates to any matter relevant to the investigation”
[8] “The consequence of the CMA’s construction was that a single section 26 notice, addressed to an undertaking, would trigger an obligation to respond in every single legal or natural person within that undertaking, provided only that a single legal or natural person within that undertaking had a UK territorial connection”
[9] Supreme Court, R (KBR Inc) v. Director of the Serious Fraud Office
[10] “We declare that no section 26 notice – whether directly or indirectly sent to BMW AG or VW AG – is effective. Any assertion of an obligation in these companies to respond is ultra vires section 26. There is, quite simply, no such power”
[11] Bkz. https://www.catribunal.org.uk/judgments/1574101222-bayerische-motoren-werke-ag-v-competition-and-markets-authority-judgment-cat-7
[12] Birleşik Krallık’ta bir teşebbüs CMA’in verdiği kararlara karşı CAT veya High Court nezdinde dava açmayı seçebilir. Rekabet Temyiz Heyeti olan CAT, hukuk, ekonomi, işletme ve muhasebe alanlarında disiplinlerarası uzmanlığa sahip özel bir yargı organıdır ve görevi rekabet veya ekonomik düzenleme konularını içeren davalardır. High Court ise, İngiltere ve Galler’de devam eden davalara ve müstakil davalara bakma yetkisini elinde tutmaktadır. High Court, 1998 tarihli Medeni Usul Kurallarına (Civil Procedure Rules) tabi iken, CAT 2015 tarihli Rekabet Temyiz Mahkemesi Kurallarına tabidir. High Court önündeki bir davada rekabet hukuku ihlali söz konusuysa, yargılamanın bir kısmını veya tamamını CAT’e devredebilir.
[13] Bkz. https://files.lbr.cloud/public/2024-01/Final%20Judgment%20-%20CMA%20v%20VW%20%20BMW%20(handed%20down%2017.01.2024).pdf?VersionId=dBy_Sxza.68aUPdkusngLjqEJN9Hm5Ky
[14] The obligation is imposed upon “any person”, which (pursuant section 59) “includes an “undertaking”. No territorial limits are imposed upon the persons who may be subject to the exercise of the section 26 power.”
[15] “The absence of such a power would create a perverse incentive for conspirators to move offshore to organise cartels directed at harming the United Kingdom market and they would be more or less immune from investigation”