Enflasyonun dünya üzerinde yükselme eğilimi göstermesi ve yabancı para birimlerindeki hareketlilik sebebiyle hem bireyler hem de kurumlar ellerindeki paranın değerini korumak için yoğun bir çaba sarf ediyorlar. Yatırım kararları konusunda bireysel anlamda bile çok zorlanılırken kurumsal dünyada birçok farklı değişkene bağlı olan bu süreç, firmaların gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
Yatırım yapmak için geniş bir skaladan seçim yapmak mümkün. Bunlar arasında paradan para kazanmayı içeren çeşitli yöntemler de var. Paranızı kullanıp ticaretle uğraşabilir, parayı sermaye olarak kullanarak bir iş kurabilir veya bu parayı başka bir şirketi devralmak veya bir şirkete ortak olmak için kullanabilirsiniz. Para ödemesi karşılığında hisse alımı gibi gerçekleşen, yazımıza konu olan birleşme ve devralma işlemleri dışarıdan basit bir sürece benzese de birçok paydaşın dahil olduğu, farklı ülkeleri kapsayan karmaşık bir süreci yönetmenizi gerektiren bir girişim olabilir.
Temelde para transferi ve kurumlar/bireyler arasında imzalanan sözleşmeye dayalı bir ilişki kurulmasını içeren bu işlemlerde doğası gereği avukatlar sıkça yer alıyor. Örneğin sadece geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaklaşık 15 milyar dolara ulaşan birleşme ve devralma işlemi gerçekleşti. Bu seyrin 2022 yılında da artarak sürmesi bekleniyor. Haliyle bu tablo günden güne insanların dikkatini daha çok çekiyor. Biz de BASEAK olarak söz konusu satın alma işlemlerini yakından takip ediyoruz. Takip sürecinde, bir tarafta dahil olduğumuz işlemler yer alırken, diğer tarafta kamuya açık raporlar bulunuyor. Kullandığımız kaynaklar arasında büyük denetim şirketlerinin raporları ve Rekabet Kurumu gibi çeşitli kamu kuruluşlarının hazırladığı raporlar yer alıyor. Bu yazımızda sizlere son birkaç yıldaki işlemler hakkında bilgi verirken bir yandan da birleşme ve devralma süreçleriyle ilgili dikkat edilmesi gereken çeşitli hususları paylaşacağız.
2021’de neler yaşandı?
2021 yılında Dünya genelinde yaklaşık 4,5[1] trilyon dolarlık işlem hacmine sahip 55.000’e yakın işlem gerçekleştirildi. 2021 yılında dünya genelindeki GDP’nin[2] yaklaşık 90 trilyon dolar olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu işlemlerin ekonomide hatırı sayılır bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. 2019’da 3,3 trilyon dolar seviyesinde olan işlemler, 2020’de ise pandeminin etkisiyle 2,6 trilyon dolar seviyesinde kalmış. 2021 yılında normale dönüş sürecinin etkisiyle işlemlerde büyük bir artış olduğunu gözlemliyoruz.
Türkiye’de ise durum biraz daha farklı. Bu durumun temel gerekçesi olarak ülkelerin ekonomik ve politik gelişmelerden etkilenme derecesinden bahsedilebilir. Zira ekonomik ve politik değişimler, işlem sayıları ve işlemlerin toplam tutarlarının dünya ortalamasına göre farklılaşmasına yol açabiliyor. Son 10 yılda Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen işlemlere dair trend bize bu konuda daha iyi fikir verebilir.
Tabloya baktığımızda, Türkiye’de 2020 yılında 6,9 milyar dolar seviyesinde kalan birleşme ve devralmaların 2021 yılında büyük bir artış (yaklaşık %120) göstererek 15 milyar dolar seviyesine ulaştığını görüyoruz. Bu artan işlem hacminin sektörel dağılımına baktığımızda ise en büyük pay ulaşım, bilişim ve üretim sektörlerine ait. En büyük hacimli ilk 5 işlemi aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Hedef Şirket | Sektör | İşlem Değeri (Milyon USD) |
Antalya Havalimanı | Ulaşım | 8.200 |
Trendyol | Bilişim | 1.400 |
Getir | Bilişim | 555 |
Elif Holding | Üretim | 483 |
Yapı ve Kredi Bankası | Finansal Hizmetler | 360 |
Söz konusu satın alma (birleşme veya devralma) işlemleri doğası gereği hukuki alanda meydana gelen gelişmelerden etkileniyor. Örneğin, yazımızı kaleme aldığımız sırada Rekabet Kurumu yeni bir tebliğ[3] yayımlayarak bildirim eşiklerinin Mayıs 2022 itibariyle güncellenmiş olacağını duyurdu.
2022 yılında işlemleri etkileyen olumsuz faktörler arasında başta FED olmak üzere merkez bankaları tarafından para politikalarında sıkılaşmaya gidilme olasılığı yer alıyor. Tabi ki Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gelişmeleri de yakından takip etmek gerekiyor. Olumlu tarafta ise başta Covid-19 aşısı ve ilaç çalışmaları sonucunda günlük hayatın normale dönüşü yer alıyor. Ekonomiyi etkilemede artık sırada uzaylı istilasının olduğunu düşünenlerin sayısının günden güne arttığı bu günlerde birleşme ve devralmalar devam eder mi veya Kurtuluş Günü[4] filmi gerçek hayatta yaşanır mı henüz biz de öngöremiyoruz fakat ekonomiyi takip edip sizleri işlemlerle ilgili olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Peki, birleşme ve devralma işlemlerinde neler yaşanıyor?
Birleşme ve devralma işlemleri yukarıda da bahsettiğimiz gibi karmaşık bir süreci barındırabiliyor. Süreçler arasında yatırımcı bulunması, fon sağlanması, hukuki durum tespitinin (legal due diligence) gerçekleştirilmesi, vergilendirme, sözleşmelerin ve işlem belgelerinin nihai hale getirilmesinden devlet otoritelerinden gerekli izinlerin alınmasına kadar birçok farklı süreç yer alabiliyor. Biz de müvekkillerimize sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi ve yürütülmesi için işlemlerinin her aşamasında destek sağlıyoruz.
Satın alma (birleşme veya devralma) işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesinin en önemli aşamalarından biri Rekabet Kurulu’ndan izin alınması. Sorumluluk alanımıza giren bu konuda, hukuki durum tespiti (legal due diligence) sürecindeki hukuki danışmanlık desteğinin ardından veya eş zamanlı olarak öncelikle işlemin Rekabet Kurulu bildirimine tabi olup olmadığı belirleniyor. Bu amaçla işlem kurgusu analiz edilerek işlem neticesinde kontrol yapısının değişip değişmediği ve 2010/4 sayılı Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ (“2010/4 sayılı Tebliğ”) ile düzenlenen ciro eşiklerinin aşılıp aşılmadığı tespit ediliyor[5]. Belirttiğimiz üzere, bu eşikler Rekabet Kurulu’nun yayımlandığı 2022/2 sayılı Tebliği ile değişikliğe uğramış bulunmaktadır[6]. İşlemin Rekabet Kurulu’na bildirilmesinin gerekli olup olmadığı konusunda yapılacak değerlendirme önemli. Nitekim, Rekabet Kurulu’ndan izin alınması gereken bir işlemin izin alınmaksızın gerçekleştirilmesi halinde Rekabet Kurulu’nun işleme izin verilip verilmeyeceğinden bağımsız olarak idari para cezası[7] uygulama yetkisi bulunmakta. Ayrıca işlemlerin, Rekabet Kurulu’ndan izin alınmaksızın hukuki geçerlilik kazanması mümkün değil. Yabancılar arasında gerçekleştirilen ve Türkiye ile doğrudan bağı bulunmayan işlemlerin, bu sonuçlardan muaf tutulmayacaklarını da hatırlatmak isteriz. Konunun detaylarını merak ederseniz linkteki Mondaq yazımızı okuyabilirsiniz.
Süreci şu şekilde özetlememiz mümkün:
- İşlemin Rekabet Kurulu’na bildiriminin zorunlu olup olmadığı tespit edilir.
- Bildirimin zorunlu olduğunun tespit edildiği durumlarda, 2010/4 sayılı Tebliğin ekinde yer alan bildirim formunun hazırlanıp Rekabet Kurumu’na sunulabilmesi adına detaylı bir çalışma yapılır.
- Bildirim için ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerin temin edilmesi amacıyla özel soru listeleri hazırlanır.
- Temin edilen bilgi ve belgeler kullanılarak Türkçe ve gerekiyorsa İngilizce bildirim formları hazırlanır.
- İşlem taraflarının faaliyetleri dikkate alınarak etkilenen pazarlara ve pazarın rekabetçi etkilerine ilişkin değerlendirme yapılır.
- Bildirim formunun Rekabet Kurumuna sunulmasını takiben süreç yakından takip edilir ve uzmanların sorularının olması halinde bu soruların en kısa süre cevaplanması için gerekli çalışmalar yapılır.
Özellikle yurtdışıyla bağlantılı olan işlemlerde, değerlendirmenin en hızlı şekilde tamamlanıp birleşme/devralma işlemine devam edilebilmesi için bilgilerin temin edilmesi gibi süreçlerde çok fazla paydaşın yer alması sebebiyle sürecin yakından takip edilmesi ve bilginin zamanında ve doğru bir şekilde temin edilmesi sağlanmalıdır. Diğer taraftan, işlemin yabancı ülke otoriteleri nezdinde de bildirilmesinin zorunlu olup olmadığının incelenmesi ve böyle bir zorunluluğun tespit edilmesi durumunda gerekli çalışmalara ivedilikle başlanması ve bunların tamamlanması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda bütün sürecin (bildirim dokümanın oluşturulmasından iznin alınmasına kadar) merkezi olarak koordine edilmesi, birleşme/devralma işleminin devam ettirilmesi açısından büyük önem taşımakta.
BASEAK olarak müvekkillerimize birleşme ve devralma işlemlerinde – yatırımcı/alıcı bulunması da dahil olacak şekilde – uçtan uca destek sağlıyoruz. Yurtdışıyla bağlantılı işlemlerde de sürecin tamamını yürütebildiğimiz gibi destek talep edilen diğer konularda da müvekkillerimize yol gösterebiliyoruz.
Öte yandan, bazı durumlarda Rekabet Kurulu’nun inceleme sonucunda işleme izin vermek yerine işlemi, daha detaylı incelemek adına nihai incelemeye alma yetkisi bulunuyor. Bu durumda söz konusu inceleme, Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturma süreçlerine benzer şekilde yazılı ve sözlü savunma aşamalarını da içerecek şekilde ilerleyebiliyor. Ayrıca, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 14. maddesi uyarınca teşebbüsler, aynı Kanun’un 7. maddesi kapsamında ortaya çıkabilecek rekabet sorunlarının giderilmesi amacıyla birleşme ve devralmaya ilişkin taahhüt sunabiliyorlar. Bu kapsamda Rekabet Kurulu’nun nihai inceleme kararı alması halinde hem yazılı hem de sözlü savunma süreçlerinde müvekkile hukuki hizmet sağlamanın yanı sıra rekabetçi endişeleri gidermek adına Kurula sunulabilecek çözüm önerilerine dair yol göstermekte ve taahhüttün sunulması aşamasında destek sağlamaktayız.
Sürecini yönettiğimiz veya bir parçası olduğumuz işlemler arasında Peak Games’in Zygna tarafından satın alınması, OMV Petrol Ofisi A.Ş.’nin satılması ve Alacer Gold Corp’un SSR Mining Inc. tarafından alınması da dahil birçok farklı işlem bulunuyor. Dahil olduğumuz işlem sayısının her gün arttığı birleşme ve devralma süreçlerindeki tecrübelerimizi farklı mecralardan paylaşmaya devam edeceğiz.
[1] Yazıda paylaşılan istatistiklerin kaynağını oluşturan işlemlerin tamamının tutarının kamuya açık olmaması sebebiyle tahmini değerlere yer verilmiştir.
[2] Global Domestic Product, bir ülkede belirli bir zaman aralığında üretilen veya sağlanan hizmetin para karşılığı değeri (oluşturulan katma değerin toplam değeri).
[3] 4.3.2021 tarih ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de 2010/4 sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliği (“2022/2 sayılı Tebliğ”).
[4] 1996 yılında yayına giren Independence Day filmi.
[5] Ciro eşiklerine ilişkin detaylı değerlendirmemize bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.rekabetregulasyon.com/guncelleme-uyarisi-birlesme-ve-devralma-islemlerinde-gecerli-ciro-esiklerinin-degisen-ekonomik-kosullara-gore-yukseltilmesi/ (son erişim tarihi: 11.03.2022)
[6] 2022/2 sayılı Tebliğ’e ilişkin kapsamlı değerlendirmelerimize bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.mondaq.com/turkey/maprivate-equity/1169736/a-new-era-for-merger-control-filings-communiqu-no-20104-has-been-amended (son erişim tarihi: 11.03.2022)
[7] Nihai karardan bir önceki mali yıl sonunda oluşan gayrisafi cironun %0,1’i oranında idari para cezası uygulanmakta.