Şahin Ardıyok, Furkan Kaya, Melih Üyer
Rekabet hukukunun uygulandığı piyasaların dönüşümü, teşebbüslerin iş modelleri ve tüketici alışkanlıklarındaki değişimlerle birlikte, ihlal türleri de farklılaşıyor. Bu yeni dinamikler, Rekabet Kurulu’nun cezalandırma politikasını güncelleme ihtiyacı doğuruyor.
Rekabet Kurumu da yaklaşık 15 yıllık uygulama sürecinde oluşan içtihadını ve rekabet politikasının tesisi hedefine uygun ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik’i (“Eski Yönetmelik”) yürürlükten kaldırmış ve yerine “Yeni Yönetmelik”i yayımladı[1].
Yeni Yönetmelik Ne Getiriyor?
Yeni Yönetmelik’te “Belirleyici Etki” gibi önemli kavramlar tanımlanırken “Diğer İhlal” ve “Kartel” tanımlarına artık yer verilmiyor. Ayrıca, Yeni Yönetmelik ile birlikte temel ceza oranlarının belirlenmesinde ihlal tipine göre ayrım ve oranlar kaldırılıyor ve bunlar yerini açık/ağır ihlal ayrımına bırakıyor.
Yeni Yönetmelik ile temel ceza oranının, her bir ihlal için ayrı ayrı olmak üzere, Kurul tarafından belirleneceği ve temel ceza oranının, başlangıç ceza oranına, ihlalin süresi doğrultusunda artırım yapılarak tespit edileceği düzenleniyor.
Bu yazımızda Yeni Yönetmelik ile birlikte gelen kapsamlı değişiklikleri inceliyoruz!
- Tanımlar
Yeni Yönetmelik kapsamında, “Belirleyici Etki,” “Teşebbüs,” “Teşebbüs Birliği” ve “Uzlaşma Yönetmeliği” gibi tanımlar düzenlenirken Eski Yönetmelik’te yer alan “Kartel”, “Diğer İhlaller” ve “Aktif İş birliği”, tanımları mevzuattan çıkarılmıştır. Yeni tanımlara bakıldığında “Belirleyici Etki” kavramının öne çıktığı söylenebilir. Belirleyici Etki, ihlalin oluşmasında ve/veya sürdürülmesinde vazgeçilmez işlev olarak tanımlanıyor.
“Yıllık Gayri Safi Gelir” tanımı yeni düzenleme ile genişletilerek, net satışlara en yakın gelirin hesaplanmasında esas faaliyet gelirleri ve diğer muhasebe kalemlerinin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
- İdari Para Cezasının Belirlenmesine İlişkin İlkeler
Yeni Yönetmelik ile temel cezanın belirlenmesine ilişkin kriterler güncelleniyor. Önceki düzenlemede “bağımsız davranış” kavramı üzerinden hesaplama yapılırken, Yeni Yönetmelik’te “her bir ihlal” ifadesi kullanılıyor.
Ağırlaştırıcı ve hafifletici unsurların değerlendirilme sırası yeniden düzenleniyor, önce ağırlaştırıcı unsurlar dikkate alınarak ceza artırımı yapılması, ardından hafifletici unsurlar üzerinden indirim uygulanması kuralı getiriliyor.
Ceza üst sınırına ilişkin düzenleme ise kendini korumaya başarıyor. Buna göre, idari para cezaları teşebbüslerin bir önceki mali yıl gelirlerinin %10’unu aşamamaya devam ediyor.
Ayrıca, aktif işbirliği uygulamalarıyla ilgili hükümler çıkarılıyor ve bu konuya ilişkin özel düzenlemeler Yeni Yönetmelik’te yer alıyor.
- Temel Ceza Oranı
Temel ceza oranlarının hesaplanması da Yeni Yönetmelik’te önemli değişiklikler gelen bir diğer alan olarak karşımıza çıkıyor. Eski Yönetmelik’te, kartel ihlalleri için %2 ile %4 arasında, diğer ihlaller için ise binde 5 ile %3 arasında temel ceza oranları öngörülüyordu.
Yeni düzenlemede bu ayrım kaldırılıyor. Buna göre, temel ceza oranının zararın ağırlığı ve ihlalin açık/ağır niteliğine göre belirleneceği düzenleniyor.
İhlal süresine göre artış oranları ise kademeli bir sistemle yeniden düzenleniyor ve belirlenen başlangıç oranının aşağıdaki aralıklar uyarınca arttırılacağı belirleniyor:
- 1-2 yıl: 1/5 oranında,
- 2-3 yıl: 2/5 oranında,
- 3-4 yıl: 3/5 oranında,
- 4-5 yıl: 4/5 oranında,
- 5+ yıl: 1 katı oranında artırılır.
Eski Yönetmelik’te, ihlal süresine bağlı olarak 1 yıldan uzun ancak 5 yıldan kısa süren ihlallerde temel ceza yarısı oranında artırılacağı, 5 yıldan uzun süren ihlallerde ise bu oranın bir katı olacağı düzenleniyor.
Bu kapsamda, eski düzenlemede cezalar, piyasadaki güç ve zararın ağırlığı gibi unsurlara dayandırılırken, yeni düzenlemede zararın ağırlığı ve ihlalin açık/ağır niteliği esas alınıyor.
- Ağırlaştırıcı Unsurlar
Ağırlaştırıcı unsurlar da Yeni Yönetmelik’te detaylı bir şekilde düzenleniyor. Tekerrür ile ilgili olarak, Rekabet Kanunu’nun 4. ve 6. maddelerindeki ihlallerin tekerrüre esas alınacağı açıkça hükme bağlanıyor.
Ayrıca, Eski Yönetmelik’te, her bir tekrar için temel ceza yarısından bir katına kadar artırılabilirken; Yeni Yönetmelik’te alt sınır kaldırılarak tekerrür halinde temel ceza oranının bir katına kadar artırılacağı belirtiliyor.
Ağırlaştırıcı unsurların bir araya gelmesi durumunda da Yeni Yönetmelik bu unsurların artırım oranlarının birleştirilerek uygulanacağını hükme bağlıyor. Ayrıca, eski düzenleme yalnızca kartele devam edilmesini ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendiriyorken, yeni düzenlemede bu kapsam genişletiliyor ve “kartele devam” ifadesi “ihlale devam” şeklinde değiştiriliyor. Ayrıca, tüm ihlaller için bir katına kadar artırma uygulanması öngörülüyor.
Yeni Yönetmelik ile birlikte, “Belirleyici Etki” ağırlaştırıcı unsurların arasına ekleniyor ve ihlalde belirleyici etkinin bulunması durumunda temel cezanın bir katına kadar artırılabileceği belirtiliyor.
Ayrıca, Uzlaşma Yönetmeliği kapsamında gizlilik yükümlülüğünün ihlali durumunda, temel cezanın bir katına kadar artırılabileceği hükme bağlanıyor. Bununla birlikte, Eski Yönetmelik’te yer alan “Taahhütlere Uyulmama,” “İncelemeye Yardımcı Olmama” ve “Diğer Teşebbüslerin Zorlanması” gibi unsurlar çıkarılıyor. Bu değişikliklerle birlikte, ağırlaştırıcı unsurların hem kapsamı genişletiliyor hem de uygulama silsilesine açıklık getiriliyor.
- Hafifletici Unsurlar
Hafifletici unsurlar da daha detaylı olarak Yeni Yönetmelik’te yer alıyor. Yeni eklenen unsurlar arasında, yerinde incelemeye yardımcı olma şartı dikkat çekiyor. Burada incelemenin kısa sürede tamamlanmasını veya daha etkin gerçekleştirilmesini sağlayan fiziksel/teknik imkânların sunulması ya da ilgili bilgi ve belgelerin kendiliğinden sağlanması hafifletici unsur olarak kabul ediliyor. Ayrıca, ihlale katılımın sınırlı olması ve idari para cezasına esas alınan yıllık gayri safi gelirler içinde yurt dışı satış gelirlerinin bulunması da yeni hafifletici unsurlar arasında yer almıştır.
Yeni Yönetmelik’te korunan unsurlar arasında, ihlal konusu faaliyetlerin teşebbüsün yıllık gayri safi gelirleri içindeki payının düşük olması da bulunuyor. Bunun yanı sıra, ihlalde diğer teşebbüslerin zorlaması da eski düzenlemede olduğu gibi Yeni Yönetmelik’te hafifletici unsur olarak kabul ediliyor.
Öte yandan, Eski Yönetmelik’te yer alan zarar görenlere tazminat ödenmesi ve diğer ihlalleri kabul ve aktif iş birliği yapılması gibi hafifletici unsurlar ise artık Yeni Yönetmelik’te yer almıyor.
Bir diğer önemli değişiklik ise, Eski Yönetmelik’te hafifletici unsurlar için indirim oranı %25 ile %60 arasında belirtilirken, Yeni Yönetmelik’te belirli bir indirim oranının düzenlenmemesi olarak karşımıza çıkıyor. Yeni Yönetmelik, oranların esnek bir şekilde belirlenmesine imkân tanısa da uygulamada belirsizlik yaratma potansiyeli taşıyor.
- Yöneticilere ve Çalışanlara Verilecek Para Cezası
Yeni Yönetmelik’te, yöneticilere ve çalışanlara yönelik para cezası düzenlemelerinde değişiklikler yapılıyor. Eski Yönetmelik, karteller için yöneticilere ve çalışanlara teşebbüse verilen cezanın %3 ile %5’i arasında para cezası verilmesini öngörüyordu. Diğer ihlallerde bu oran %5’e kadar olarak belirlenmişti.
Yeni Yönetmelik’te ise kartel ve diğer ihlaller ayrımı kaldırılıyor ve ihlalde belirleyici etkisi saptanan yöneticilere ve çalışanlara, teşebbüse verilen cezanın %5’ine kadar idari para cezası verilebileceği hükmü getiriliyor.
Aktif iş birliği konusunda ise eski düzenlemede yer alan, aktif iş birliği yapan yöneticilere ve çalışanlara ceza verilmemesi veya cezalarının indirilmesine ilişkin hükümler, yeni düzenlemeden çıkarılıyor. Bu değişikliklerle birlikte, Yönetmelik, yöneticiler ve çalışanlar için genel bir çerçeve benimsiyor ve ihlaller arasında ayrım yapılmaksızın tek bir oran uygulanmaya başlıyor.
Geleceğe Yönelik Çıkarımlar
Yeni Yönetmelik ile temel ceza oranının yalnızca “kartel” ve “diğer ihlaller” şeklinde sınıflandırılmış ihlal türlerine bağlı olarak belirlenmesi yaklaşımdan vazgeçiliyor. Buna paralel olarak cezanın belirlenmesinde de “kartel” ve “diğer ihlaller” ayrımına dayanan alt ve üst sınırlar da kaldırılıyor.
Kartel ve diğer ihlaller ayrımı yerini zararın ağrılığı ve ihlalin açık/ağır niteliğine bırakıyor. Bu kapsamda, Kurul’un icra trendini en yoğun gördüğümüz yeniden satış fiyatının belirlenmesi gibi açık/ağır ihlaller arasında sayılması sebebiyle, önümüzdeki süreçte daha ağır cezaların gündeme gelmesi söz konusu olabilir.
Ayrıca ihlalin süresine bağlı artırımda dikkate alınacak zaman aralıkları kısaltılıyor. Bu yönüyle Rekabet Kurumu ihlalin objektif koşullarının cezaya adil bir biçimde yansıtılmasını sağlamayı amaçlanıyor.
Ağırlaştırıcı unsurlara bağlı artırım oranının alt sınırı ile hafifletici unsurlara bağlı indirim oranının alt ve üst sınırları kaldırıldığı için Kurul’un takdir yetkisinin arttığı değerlendirilebilir.
Elbette akla gelen en önemli konu ise Yeni Yönetmelik’in yürüyen soruşturmalara etkisinin ne olacağı. Kanaatimizce, yürürlük tarihi itibariyle bu düzenlemenin yürüyen soruşturmalara uygulanıp uygulanmamasındaki temel kriter, bu hükümlerin uygulanması halinde aleyhte bir durum oluşturup oluşturmaması olmalı. Bu durum uygulama ile açıklık kazanacak olmakla birlikte hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak hukuki güvenlik ve öngörülebilirliğin dikkate alınması gerektiği ve eski/yeni düzenlemelerden lehe olanın uygulanması gerektiği değerlendirilebilir. Ancak, bu hususun nihai olarak uygulama süreçleriyle netleşeceği beklenmektedir.
[1] 27 Aralık 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve Rekabet Kurumu tarafından yürürlüğe konulan Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik