Karşı istihbarat olarak da adlandırılan İngiliz iç istihbarat teşkilatının (Military Intelligence Section 5 – MI5) yeni başkanı Ken McCallum 14 Ekim’de ilk kez gazetecilere konuştu. Konuşmasında teşkilatın öncelikleri ve ortamdaki mevcut tehditler hakkında bilgiler verdi.
Teşkilatın pandemi sürecinde çeşitli hastanelere ve yardım kurumlarına verdiği desteği anlatan McCallum, bu dönemde teşkilatın üstlendiği en önemli görevin ise İngiltere’nin yaptığı aşı çalışmalarının siber güvenliğini sağlamak ve fikri mülkiyetini korumak olduğunu söylüyor.
Eğer hatırlarsanız İngiltere Temmuz ayında Rusya’yı İngiltere, Kanada ve ABD’deki araştırma laboratuvarlarına siber saldırı ile koronavirüs sırlarını çalmaya çalışmakla suçlamıştı. McCallum da buna atıfta bulunarak, MI5’in siber savunmada aktif olacaklarını söylüyor.
Rus, Çin ve İran casusluğunun ve onlara karşı geliştirilen savunmanın gittikçe ciddileştiğini ve karmaşık hale geldiğini belirterek; “Tehditler insanlara, ekonomiye, altyapıya, akademik araştırmalara ve demokrasiye yöneliktir” diyor.
Dijital iletişim ve yapay zekâ devralmaları MI5’in radarında
Yabancılar tarafından İngiliz şirketlerinin devralınmasına ilişkin görüşlerini de paylaşan McCallum şunları söylüyor: “Yabancı ülkeler tarafından desteklenen bazı devralmalar İngiltere’nin refah ve güvenliğine tehdit oluşturabilir. Bu nedenle MI5’in görevlerinden biri de ümit vadeden İngiliz şirketlerinin yabancılar tarafından devralınması işlemlerini tespit etmektir.”
MI5 Başkanı dijital iletişim ve yapay zekâ gibi yüksek teknoloji alanları ve diğer stratejik endüstriler üzerinde daha sıkı kontroller olması gerektiğini ayrıca vurguluyor. Bu tür kontrol mekanizmaları için mevzuatta boşluk bulunduğunu, bu boşluğun giderilmesi için hükümetin yasa tasarısı adımını ise sevinçle karşıladığını belirtiyor.
Nedir bu yasa tasarısı?
Mc Callum’un sevinçle karşıladığı bu Ulusal Güvenlik ve Yatırım Yasası (The National Security and Investment Bill) taslağının son aşamasında olduğunu biliyoruz. İngiliz hükümeti geçen yıl Aralık ayında tasarıyı özetlemişti. Konuya aşina bazı kişiler ise tasarının Ekim sonunda Parlamento’dan geçip yasalaşacağını söylüyor.
Yasanın asıl amacı stratejik alanlarda faaliyet gösteren firmaların üzerinde “düşman” devletlerin kontrolü ele geçirmesini engellemek. Yasa savunma, yüksek teknoloji, dijital iletişim ve yapay zekâ gibi stratejik öneme sahip alanları kapsayacak ve fikri mülkiyeti korumak için hükümler içerecek. Yasa tasarısında hangi ülkelerin tehdit teşkil ettiği yer almamakla birlikte, hem McCallum’ın konuşmasından hem de İngiliz kamuoyunda bu konudaki tartışmalardan İngiliz otoritelerinin Çin ve ABD destekli devralmalara özel ilgi göstereceği sonucuna varabiliriz.
Yasa bu amaçla bakanlara kritik işletmelerin yabancılar tarafından devralınması işlemlerini iptal etme ya da işlemlere koşul ekleme hakkı tanıyacak. Yasa tasarısının en tartışmalı kısımlarından biri ise bu yetkinin geriye dönük olarak uygulanıp uygulanmayacağı hususu. Eğer bakanlara tanınacak yetki geriye dönük olarak müdahale etme izni verir ise hükümetin geçmişte sakıncalı olarak değerlendirdiği devralmaların da iptal edilmesi mümkün olacak.
Karşı bir ses olarak muhalefet partisi milletvekili ve parlamentonun İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Komite Başkanı Darren James ise “İngiltere’nin yabancı devralmalarla ilgili yetkilerini güncellemek için bir tasarıya ihtiyaç olduğunu, ancak hükümetin yabancı yatırımcıları korkutacak kadar da ileriye gitmemesi gerektiğini” söylüyor.
Nvidia/Arm devralması etkilenecek mi?
Ulusal Güvenlik ve Yatırım Yasası’nın kabul edilmesiyle etkilenebilecek devasa bir devralma işlemi var. Söz konusu yasadan bahsederken bu işleme değinmeden geçmemek gerekir diye düşünüyoruz. İşlem ABD merkezli Nvidia bilişim şirketinin İngiliz çip üreticisi Arm’ı 40 milyar dolara devralması işlemi.
Nvidia’nın Arm’ı 40 milyar dolara satın alma planları Eylül ayında açıklanmasıyla küresel manşetlere çıkmıştı. İngiltere kamuoyunda ise büyük tartışmalara yol açtı. Anlaşma İngiltere’nin teknoloji endüstrisi için büyük bir ekonomik kazanç gibi görünse de birçok teknoloji uzmanı ve şirket anlaşmanın yarardan daha fazla zarar verebileceğinden endişe ediyor.
Bilişim sektöründeki bazı güvenlik uzmanları İngiltere’nin en başarılı teknoloji şirketinin yabancılar tarafından devralınmasının endüstrinin omurgasını titreteceğini söylüyorlar. Devralmanın sonuçlarının öngörülemez güvenlik sorunlarına yol açabileceğini ve bu nedenlerle ülkenin Rekabet ve Piyasalar Kurumu’nun (Competition and Markets Authority – CMA) bu işlemi incelemesi gerektiğini düşünüyorlar.
Arm’ın kurucu ortağı Hermann Hauser de devralmaya karşı çıkıyor. Hükümet devralmayı durdurmazsa, Nvidia’nın Google ve Facebook gibi şirketlerle birlikte bir sonraki ABD teknoloji tekeli olacağını söylüyor.
Yasanın parlamentodan ne şekilde geçeceği ve nihai halinin ne olacağı, Nvidia – Arm işlemi de dahil olmak üzere stratejik devralmaların akıbetini belirleyebilir. İngiltere’nin genel olarak yabancı devralmalara karşı tutumunun nasıl somutlaştığını da önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde göreceğiz gibi duruyor.