“Usul esastan önce gelir.” derler, doğrudur. Bizim hukukumuzda daha çok dava süreçlerinde sesli olarak dile getirilse de, aslında bu temel ilke rekabet otoritelerinin yürüttükleri soruşturmalar bakımından da geçerlidir. Bu ilkeye anlam katan örneklerden biri de İngiltere’de karşımıza çıkıyor.
İngiltere’nin rekabet otoritesi olan Competition and Markets Authority (“CMA”), geçtiğimiz mart ayında dilimize Usul Görevlisi olarak tercüme edilebilecek “Procedural Officer” kurumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı internet sitesinde[1] bir güncelleme yaptı. Biz de bu gelişmeden hareketle, CMA tarafından yürütülen dosyalara taraf olanların başvurabileceği önemli bir kurum olan Procedural Officer’ı incelemek, Avrupa Birliği’ndeki (Türkçe’ye Sözlü Savunma Birimi olarak tercüme edilebilecek[2]) Hearing Officer ile kısaca karşılaştırmak ve tespitlerimizi sizlerle paylaşmak istedik.
Procedural Officer kimdir ve hangi talepleri inceler?
Procedural Officer, CMA’nın yürüttüğü rekabet soruşturmaları, sektör araştırmaları veya birleşme ve devralma bildirimlerine taraf olanların dosyalarından sorumlu CMA yetkilileri nezdinde çözemedikleri usule yönelik sorunların dile getirilmesi bakımından etkili bir alternatif. Usule ilişkin etkili bir kurum olma özelliğinin esasen Procedural Officer’ın CMA soruşturmalarından, soruşturma heyetlerinden ve karar vericilerden bağımsız olmasından kaynaklandığını söylemek sanıyoruz yanlış olmaz.
Bununla birlikte, Procedural Officer’ın usule ilişkin meselelere resen dahil olamadığını da belirtmeliyiz. Öyle ki, Procedural Officer, ancak soruşturmaya taraflardan birinin talebiyle müdahil olabiliyor. Keza Procedural Officer’a başvurmak isteyen tarafın bu başvurudan önce, usule ilişkin meselesini, soruşturmanın kıdemli sorumlusu[3] nezdinde çözmeyi denemesi de bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir ifadeyle, yalnızca kıdemli sorumlu nezdinde halledilemeyen usul meseleleri için Procedural Officer’a başvuru yapılabiliyor. Kıdemli uzmanın kararının tebliğinden itibaren en geç 5 iş günü içerisinde Procedural Officer’a başvuru yapmak gerekiyor.
Bununla birlikte, daha önce de belirttiğimiz üzere Procedural Officer sadece rekabet soruşturmaları için başvurulabilen bir mekanizma değil. Procedural Officer, birleşme ve devralma başvurularında gündeme gelen ticari sırların gizli tutulmasına yönelik CMA ve taraflar arasında doğan uyuşmazlıklar bakımından da kilit bir rol oynuyor.
Procedural Officer, adı üzerinde usule ilişkin (=procedural) konular bakımından yetkili, dolayısıyla CMA kararlarının esasına yönelik inceleme yetkisi bulunmuyor. Procedural Officer; bilgi taleplerine cevap için taraflara verilen süreler, CMA’nın soruşturma dosyalarında yer alan belgelerdeki bilgiye ilişkin gizlilik/ticari sır talepleri, keza CMA’nın soruşturma dosyalarında yer alan kimi belgelerin ifşasına ya da gizli kalmasına yönelik talepler ve sözlü savunmaların tarihlerine ilişkin meseleler gibi konularda yetkili. Bir başka deyişle, bilgi ve belge talebinin kapsamı veya bir dosyanın esasına ilişkin konularda Procedural Officer’a başvurmak söz konusu değil.
Karar alma süreci ve kararların etkisi
Procedural Officer’ın kendisine yöneltilen başvuruları olabildiği kadar süratli bir biçimde çözüme kavuşturması gerekiyor. Öyle ki, çoğu durumda başvurudan itibaren 10 iş günü içerisinde karar alınması yönünde bir hedef dahi bulunuyor. Bununla birlikte, Procedural Officer, esasen, başvuruyu aldıktan itibaren 20 iş günü içerisinde bir karara varmakla yükümlü. Bu süre, özel nedenlerin bulunması halinde, en fazla 20 iş günü daha uzatılabiliyor. Procedural Officer’ın karara varmadan önce gerek soruşturma heyetine gerekse ilgili taraflara iddialarını sözlü olarak sunabilmeleri için bir olanak tanıdığını da vurgulamak gerekiyor. Bu olanak telefonla ya da bir toplantıyla sağlanabiliyor. Keza Procedural Officer’ın kararının CMA’nın soruşturma heyeti bakımından bağlayıcı olduğunun da altını çizmek gerek.
Procedural Officer’ın kararı ya da kararının bir özeti, CMA’nın internet sayfasında, gizliliğe ilişkin kurallara riayet edilerek yayımlanıyor. Dolayısıyla Procedural Officer’ın şeffaf bir biçimde görev yaptığını görüyoruz. Bugüne kadar yayımlanan Procedural Officer kararlarını incelediğimizde ise özellikle ilaç sektöründe yürütülen dosyalarda tarafların bu kuruma başvurduklarını tespit ediyoruz.
Procedural Officer’a benzer başka kurumlar var mı?
İngiltere’deki Procedural Officer’ın bir benzerinin, Hearing Officer adıyla Avrupa Birliği’nde de olduğunu görüyoruz[4]. 1982 yılında, Avrupa Komisyonu nezdinde yürütülen rekabet soruşturmalarında tarafsızlığı ve objektifliği sağlamak için kurulmuş olan Hearing Officer kurumunun öneminin yıllar geçtikçe arttığı söyleniyor. Hearing Officerlar Rekabet Genel Müdürlüğü’nün (DG Competition) bir parçası değil zira görevlerini bağımsız şekilde ifa etmeleri gerekiyor. Hearing Officerların da, Procedural Officer’a benzer biçimde, sözlü savunmalara ve rekabet soruşturmaları ile birleşme & devralmalarda tarafların usule ilişkin haklarını etkin kullanabilmelerini sağlamaya yönelik görevleri var. Keza yine Procedural Officer’da olduğu gibi, Hearing Officerlara da yalnızca Rekabet Genel Müdürlüğü nezdinde halledilemeyen sorunlar için başvurulabiliyor. Yine iki kurum arasındaki bir başka önemli benzerlik de, Hearing Officerların da aynen Procedural Officer gibi, olası rekabet hukuku ihlallerine yönelik şikâyet başvurularını kabul edememeleri.
Procedural Officer’ın ve onun Avrupa Birliği muadili olduğu söylenebilecek olan Hearing Officerların rekabet hukuku ihlallerine ilişkin soruşturmalarda savunma ve adil yargılanma hakları konusunda önemli ve etkili işlevlerinin olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise İngiltere ve Avrupa Birliği’nde uzun yıllardır hayata geçirilmiş olan bu kurumun bir benzeri bulunmuyor. Ülkemizde ise taraflar dosyaya giriş talepleri, ticari sır ve gizlilik bildirimleri, sözlü savunma ve benzeri süreçleri doğrudan kendi dosyalarından sorumlu daire ve ilgili dairenin uzmanları ile yürütüyor. Dolayısıyla rekabet hukuku uygulamamızın (esastan önce gelen) usuli süreçleri yürütecek bağımsız bir kurumdan yoksun olduğunu söylemek mümkün. Halbuki, bu şekilde bağımsız kurumların varlığı adil yargılanma, savunma ve dinlenilme hakkı gibi önemli hakların layıkıyla kullanılabilmesini temin ederken, söz konusu hakların ihlal edildiği iddiasıyla taraflarca Rekabet Kurumu’na karşı yürütülebilecek idari süreçlerin de azalmasına katkıda bulunabilir. Rekabet otoritelerinin karar alıcı birimlerinden bağımsız olan bu kurumların Türkiye’deki uygulamaya örnek teşkil etmelerini umuyoruz.
[1] Procedural Officer kurumuna ilişkin bilgiye paylaşılan linkten erişim sağlanabilir: https://www.gov.uk/guidance/procedural-officer-raising-procedural-issues-in-cma-cases (Son erişim tarihi: 03.04.2023).
[2] Rekabet Kurumu uzmanı Hatice Odabaş Buba’nın “AB ve Türk Rekabet Hukukunda Rekabet İhlallerine ilişkin Taahhüt Yöntemi” isimli uzmanlık tezinde Hearing Officer terimi Sözlü Savunma Birimi olarak tercüme edilmiştir (bkz. Dipnot 34).
[3] CMA metninde Senior Responsible Officer (SRO) olarak yer alan pozisyon blog yazımızda kıdemli sorumlu olarak tercüme edilmiştir.
[4] Hearing Officer kurumuna ilişkin bilgiye paylaşılan linkten erişim sağlanabilir: https://competition-policy.ec.europa.eu/hearing-officers_en#:~:text=The%20Hearing%20Officer%20is%20responsible,in%20antitrust%20and%20merger%20proceedings. (Son erişim tarihi: 03.04.2023).