İtalya Rekabet Otoritesi (Autorità Garante della Concorrenza e del Mercato), Mercedes, Volkswagen, Toyota, Renault, General Motors, Ford, BMW, Fiat-Chrysler ve bu şirketlerle aynı grupta yer alan 12 finans kuruluşu hakkında yürüttüğü soruşturmayı geçtiğimiz ay sonuçlandırdı. Hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerin, üretilen yeni otomobillerin finansman ve kiralama koşullarını birlikte belirlemek amacıyla kartel kurduklarını tespit eden İtalya Rekabet Otoritesi, teşebbüsler hakkında 678 milyon Euro idari para cezasına hükmederek şimdiye kadarki en yüksek kartel cezasına imza attı.
Kimilerinin hatırlayacağı üzere 2014 yılında Mercedes, soruşturmaya konu davranışlar hakkında pişmanlık başvurusunda bulunmuştu. Ancak Rekabet Otoritesi, İtalyan İdare Hukuku kapsamında aranan yeterli delili toplamak amacıyla beklemiş ve Nisan 2017’de bankaların ofislerine baskın düzenlemişti. Söz konusu baskınlarda pişmanlık başvurusunda Mercedes tarafından sunulan belgelere ek bulgulara ulaşan İtalya Rekabet Otoritesi, soruşturma açılmasına karar vermişti.
İtalya Rekabet Otoritesi yürüttüğü soruşturma kapsamında, aynı şirketler grubu içerisinde faaliyet gösteren otomobil üreticileri ile finans kuruluşlarının, yeni üretilen otomobillerin finansmanı ve kiralama koşulları konusundaki davranışlarını inceledi. Hemen belirtilelim, hakkında soruşturma yürütülen finans kuruluşları, otomobil üreticileri ile aynı şirketler grubu bünyesinde yer alıyor ve bu kuruluşlarının faaliyet alanı, kendilerini kontrol eden ana şirketin ürünlerinin satın alınabilmesi için tüketicilere finansman sağlamakla sınırlı. Söz konusu teşebbüsler bu yönüyle, bankacılık piyasasında faaliyet gösteren kuruluşlardan farklılaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan karardan görüldüğü üzere İtalya Rekabet Otoritesi, 2003-2017 döneminde söz konusu finans kuruluşlarının faiz oranları, otomobil fiyatları, satış hacimleri ve maliyet konularında bilgi paylaşımı içerisinde bulunduğunu tespit ediyor. Ayrıca ilgili kuruluşların, doğal afetler ve Avrupa Merkez Bankası’nın değişen faiz oranları gibi piyasa koşullarını etkileyen ve şirketler tarafından öngörülmesi güç olan konularda bilgi değişimi içerisinde bulunmalarını ihlalin bir diğer dayanağı olarak ileri sürüyor. Rekabet Otoritesi sonuç olarak söz konusu finans kuruluşlarının, ana şirket konumundaki otomobil üreticileri ile işbirliği içerisinde otomobil finansman ve kiralamasına yönelik ticari koşulları belirleyerek piyasadaki rekabeti ihlal ettiğine karar veriyor.
Söz konusu karar finans kuruluşlarının, rakipleri ile daha kolay iletişime geçebilmek ve otomotiv finansman ve kiralama pazarını etkileyecek stratejilerin sistematik bir şekilde paylaşılmasına imkân vermek için ticaret odaları ile işbirliği yaptığının da tespit edilmesi nedeniyle ilgi çekici nitelikte. Nitekim bu tespit ışığında ticaret odaları Assilea’ya yaklaşık 11 bin Euro ve Assofin’e ise yaklaşık 96 bin Euro idari para cezası verilmesine karar veriliyor.
Yürütülen soruşturmada, finans kuruşları arasındaki bilgi değişimine konu olan unsurların, otomobil fiyatlarının belirlenmesinde temel değişkenler olduğuna ve taraflar arasındaki işbirliğinin İtalya’daki otomobil fiyatlarını doğrudan etkilediğine vurgu yapılıyor.
Kısaca belirtelim, rekabete aykırı davranışların tespit edilmesi halinde verilecek ceza oranlarını belirleyen İtalya Rekabet Otoritesi’nin Ceza Yönetmeliği, kartel gibi ağır ihlaller açısından % 15 ila 30 arasında idari para cezası verilebileceğini öngörmekte. İtalya Rekabet Otoritesi, söz konusu ihlalin 2003-2017 yılları arasında, yani nerden baksanız 14 yıl boyunca, devam ettiğini tespit etmekle birlikte, hakkında soruşturma yürütülen tarafların cirolarının %4’ü oranında idari para cezasına hükmedilmesine karar veriyor. Ceza Yönetmeliği ile öngörülen oranlardan oldukça düşük bir oranın öngörülmesinin temel nedeni olarak tarafların hâlihazırda Rekabet Uyum Programı uyguluyor olmasının gösterilmesi dikkat çekiyor.
Bu doğrultuda, pişmanlık başvurusunda bulunan Mercedes dışında hakkında soruşturma yürütülen taraflar ve iki ticaret odası hakkında toplamda 678 milyon Euro idari para cezasına karar veriliyor. Bu para cezası, daha önce de belirttiğimiz gibi, İtalya Rekabet Otoritesi’nin kartel ihlallerine yönelik olarak bugüne kadar verdiği en yüksek idari para cezası olarak karşımıza çıkıyor.
Tarafların söz konusu kararı 60 gün içinde Lazio Bölge İdare Mahkemesi’nde temyiz etme hakları bulunmakla birlikte, ilgili kararda temyize konu olabilecek birkaç ilgi çekici mesele hakkında da bilgi vermek istiyoruz.
Görüleceği üzere, finans kuruluşları tarafından rekabet açısından hassas bilgi paylaşımının incelendiği soruşturma kapsamında, bu kuruluşların ana teşebbüsü konumundaki otomotiv firmaları hakkında da idari para cezasına hükmediliyor. Ancak söz konusu cezanın, ana teşebbüsün sorumluluğu ilkesi (parent liability) nedeniyle mi yoksa söz konusu otomotiv firmalarının da bilgi değişiminde rol oynadığı gerekçesiyle mi verildiğine ilişkin kararda herhangi bir açıklama bulunmuyor. Zira otomotiv firmalarının ihlalde rol oynadığının tespit edilmesi halinde ilgili otomotiv dağıtım pazarının da ilgili pazar olarak tanımlanması gerektiği kararla ilgili eleştirilen hususlardan biri.
İtalya Rekabet Otoritesi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ileri sürülen iddia, rakipler arası rekabete hassas bilgi değişimine dayalı olduğu için söz konusu kuruluşların gerçek anlamda rakip olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği de ihlal tespiti açısından önem taşıyor. Daha önce de belirttiğimiz üzere, hakkında soruşturma yürütülen finans kuruluşlarının yegâne faaliyet konusu, ana teşebbüs konumundaki otomotiv firmasının ürünlerine yönelik finansman sağlamak. Bu durumda söz konusu kuruluşların tüketici kredisi veya otomotiv kiralama pazarında faaliyet gösteren rakip kuruluşlar olduğunu ileri sürmek pek mümkün görünmüyor. Her bir finans kuruluşunun, aynı çatı altında faaliyet gösterdiği otomotiv markasına yönelik pazardaki menfaatler doğrultusunda hareket ettiği dikkate alındığında, muhtemel temyiz başvurularında İtalya Rekabet Otoritesi tarafından yapılan pazar tanımına da itiraz edilmesi mümkün görünüyor.
Özellikle AB ülkelerinin rekabet otoriteleri tarafından başlatılan soruşturmalar, Türkiye’de Rekabet Kurumu tarafından yürütülen incelemeleri tetikleyebiliyor. İtalya Rekabet Otoritesi’nin oldukça fazla ses getiren bu kararından sonra, Rekabet Kurulu’nun 2011 yılındaki otomotiv soruşturmasına veya 2017 yılında sonuçlanan bankacılık soruşturmasına benzer bir inceleme başlatıp başlatmayacağını hep beraber göreceğiz.