Gediz Çınar & Filiz Gökçe Bilgin
Uluslararası ticaret ve rekabet sürekli olarak değişen ve gelişen bir yapıya sahip. Bu dinamik ortamda Avrupa Birliği (“AB”) yabancı mali sübvansiyonları regüle etmek amacıyla önemli bir adım attı. Bu çerçevede 12 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren Yabancı Sübvansiyonlar Yönetmeliği (Foreign Subsidies Regulation – “FSR”), 12 Temmuz 2023 itibariyle uygulanmaya başladı. Devlet yardımları, birleşme ve devralmaların kontrolü, kamu ihaleleri ve uluslararası ticaret kuralları gibi pek çok konuyu düzenleyen FSR, AB iç pazarında adil bir rekabet ortamının korunmasına hizmet edecek olup, AB’de faaliyet gösteren tüm işletmeleri ilgilendiriyor. Bizler de daha önceki yazımızda odağımıza aldığımız bu konudaki güncel gelişmeleri paylaşmaya devam ediyoruz[1].
Hafızaları Tazeleyelim
Bugüne kadar küresel şirketlere yönelik olarak AB üyesi devletler tarafından verilen mali sübvansiyonlar Avrupa Komisyonu (“Komisyon”) tarafından etkin bir şekilde denetlenmekteydi. Buna karşılık üçüncü devletlerden gelen mali sübvansiyonlar Komisyon’un denetimi kapsamında değildi. Konunun iç pazardaki rekabet dengesini bozduğunun sık sık gündeme getirilmesiyle birlikte mevzuat çalışmalarına başlandı ve bu kapsamda FSR, 12 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe girdi. FSR’nin uygulamasına ilişkin hazırlanan uygulama yönetmeliği (“Uygulama Yönetmeliği”) ise 6 Şubat 2023’te görüşe açıldı. Biz de bu konuya ilişkin bir önceki yazımızda, Uygulama Yönetmeliği taslağını sizler için detaylı bir şekilde incelemiştik[2].
FSR ile tanımlandığı üzere yabancı mali sübvansiyon (foreign subsidy), AB üyesi olmayan herhangi bir devlet tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak verilen mali sübvansiyonlar olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda FSR ile birlikte Komisyon, AB üyesi olmayan bir ülkeden, AB iç pazarında faaliyet gösteren şirketlere sağlanan mali sübvansiyonları (devlet yardımlarını) denetleme yetkisine sahip oldu. Bir diğer deyişle Komisyon, mali sübvansiyon kapsamındaki incelemelerini AB’de yerleşik şirketlerin yanı sıra şirketin nerede yerleşik olduğuna bakılmaksızın, AB’de faaliyet gösteren ve AB üyesi olmayan herhangi bir devletten mali yardım alan şirketleri de kapsayacak şekilde genişletti. Ayrıca Komisyon mali desteğin AB iç pazarında rekabeti bozucu bir etki doğurduğunu tespit ederse tedbir alabilecek ya da bahse konu mali desteği yasaklayabilecek bir konuma getirildi. Bu kapsamda da Komisyon’a resen soruşturma yetkisi tanınmasının yanı sıra, FSR ile öngörülen eşiklere ulaşan yoğunlaşmaların (birleşme ve devralmaların) ve kamu ihalelerinin Komisyon’a bildirilmesi gerekliliği düzenlendi. Hatırlamak gerekirse aşağıdaki durumlar için şirketlerin Komisyon’a bildirimde bulunması gerekiyor[3]:
- Devralma işlemlerinde devralınan şirketin, birleşmelerde birleşen taraflardan en az birinin veya ortak girişimin,
- AB’de yerleşik olması ve AB cirosunun en az 500 milyon Euro olması, ve
- Son üç yılda verilen toplam yabancı mali desteğin 50 milyon Euro’dan fazla olması halinde,
- Sözleşmenin tahmini değerinin en az 250 milyon Euro olması, ihalelerin aşamalara bölünmesi hallinde her bir aşamanın değerinin en az 125 milyon Euro olması ve ihaleye katılan ekonomik işletmenin (ve ana sağlayıcılarının) son üç yılda aldığı toplam yabancı desteğin 4 milyon Euro’dan fazla olması halinde.
Güncel Gelişmeler
FSR, yayımının ardından 12 Temmuz 2023 itibariyle uygulanmaya başladı. FSR’nin uygulanmaya başlamasıyla beraber AB iç pazarında yabancı mali sübvansiyonların neden olduğu rekabet ihlalleriyle mücadeleyi amaçlayan yeni bir rejime geçilmiş oldu. Bu kapsamda Komisyon, 10 Temmuz 2023 tarihinde FSR’nin prosedürel adımlarını ve uygulamalarını açığa kavuşturan Uygulama Yönetmeliği’ni (The Implementing Regulation) yayımladı. Uygulama Yönetmeliği, FSR rejiminin nasıl işleyeceğine dair usule ilişkin hususlara, özellikle de ex ante bildirim ve onay sürecine ilişkin açıklamalara yer veriyor. Uygulama Yönetmeliği, birleşme ve devralmalar ve kamu ihaleleri bağlamında Komisyon’a sağlanması gereken bilgileri detaylandıran 2 adet taslak bildirim formunu da içeriyor.
Bir diğer önemli gelişme olarak ise Komisyon, internet sitesinde yayınlamış olduğu ve konu kapsamında sıkça sorulan soruları cevaplandırdığı Soru ve Cevapları (Questions and Answers)genişletti[4]. Bu kapsamda vergi muafiyetlerinin işlenişi, Komisyon’un bir işlemin bildirim gerektirip gerektirmediğini belirlemek için kontrol değişikliğini nasıl değerlendirdiği ve özel kuruluşlardan gelen mali sübvansiyonların AB dışı bir ülkeye atfedilebileceği gibi konular da detaylı bir şekilde ele alınmış oldu.
Son olarak 13 Temmuz 2023 tarihinde ise ilgili bilgi ve belgelerin Komisyon’a iletilmesi noktasında konunun teknik hususlarını içeren bir Tebliğ Komisyon tarafından yayımladı.
Şimdi Ne Olacak?
12 Temmuz 2023 itibariyle FSR’deki birçok hüküm uygulanmaya başladı. Dolayısıyla AB üyesi olmayan ülkelerden mali sübvansiyon alan şirketler için FSR kurallarına uyum büyük önem taşıyor. 12 Ekim 2023 tarihinden sonra gerçekleşen/tamamlanan işlemler bakımından ilgili eşiklerin aşılması halinde bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekiyor. Komisyon bildirilebilir bir yoğunlaşma işlemi (birleşme ve devralma işlemi) veya kamu ihalesi için önceden onay alınmaması durumunda tarafların toplam dünya cirolarının %10’una kadar para cezası kesebilecek. Komisyon’un, küçük hacme sahip birleşme ve devralmalar ile kamu ihaleleri için resen soruşturma yapma yetkisinin olduğu ve FSR’deki ilgili eşiklerin aşılması halinde bu işlemlerin Komisyon’a bildirilmesi gerektiği akıllarda tutulmalı. Sizin de bildiğiniz ve bizim de yazılarımıza sıklıkla konu ettiğimiz üzere Komisyon’un, işlemlere ilişkin rekabet izni alınmaması durumunda da benzer bir yetkisi bulunuyor.
Son olarak FSR kapsamında Komisyon’un düzeltici önlem alma yetkisinin de bulunduğunun unutulmaması gerekiyor. Örneğin Komisyon’un, bir birleşme ve devralmanın geri alınması veya kamu ihalesinin iptal edilmesi, Ar-Ge sonuçlarının yayımlanması, mali sübvansiyonların faiziyle birlikte geri ödenmesi ve/veya idari yapıların yeniden düzenlenmesi gibi konularda yetkileri bulunuyor.
Sonuç olarak FSR uluslararası ticaret ve rekabet alanında yeni ve önemli bir düzenlemeyi temsil ederken, AB iç pazarında adil bir rekabet ortamını koruma amacını taşıyor. AB’nin binlerce yabancı şirketi bünyesinde barındırdığı göz önünde bulundurulduğunda şirketlerin bildirim yükümlülüğünü düzenlemeye uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Dolayısıyla AB içindeki ticaret ve rekabet dinamiklerinde önemli bir değişikliği temsil eden düzenlemenin uygulanmaya başlaması uluslararası ticaret bağlamında iş dünyası ve yatırımcılar açısından bir hayli öneme sahip. Düzenlemenin ilerleyen dönemde nasıl uygulanacağını, Komisyon’un FSR’nin uygulanması ile rekabet izinlerinin alınmamasına benzer olarak para cezaları verip vermeyeceği ve konunun iş dünyasına nasıl yansıyacağını ise bekleyip göreceğiz.
[1] Konu hakkındaki daha önceki yazımız için bkz. Şahin Ardıyok, Gökçe Çetinkaya, and Furkan Kaya, Avrupa’da Yeni Bir Düzenleyici Çerçeve: Yabancı Sübvansiyonlar Yönetmeliği (FSR), https://www.rekabetregulasyon.com/avrupada-yeni-bir-duzenleyici-cerceve-yabanci-destekler-regulasyonu-fsr/, Son erişim tarihi: 09.08.2023.
[2] Şahin Ardıyok, Gökçe Çetinkaya, and Furkan Kaya, Avrupa’da Yeni Bir Düzenleyici Çerçeve: Yabancı Sübvansiyonlar Yönetmeliği (FSR), https://www.rekabetregulasyon.com/avrupada-yeni-bir-duzenleyici-cerceve-yabanci-destekler-regulasyonu-fsr/, Son erişim tarihi: 09.08.2023.
[3] Şahin Ardıyok, Gökçe Çetinkaya, and Furkan Kaya, Avrupa’da Yeni Bir Düzenleyici Çerçeve: Yabancı Sübvansiyonlar Yönetmeliği (FSR), https://www.rekabetregulasyon.com/avrupada-yeni-bir-duzenleyici-cerceve-yabanci-destekler-regulasyonu-fsr/, Son erişim tarihi: 09.08.2023.
[4] European Commission, https://competition-policy.ec.europa.eu/foreign-subsidies-regulation/questions-and-answers_en, Son erişim tarihi : 09.08.2023.